.
yağmurlu günde 'su gelsen bana
balıklar çok ' deniz ölü mavi
bir özledim bırak' yalnız ırmağa
ne taş koparırım buralardan
ne de dal kopartırım uykulardan
sabahı yazdım sana
titreyen parmaklarımla
sabahı göğsümün ortasına
dalıp gidenlerin durduğu yer;
sağolsun anam
akşam yemeğimi getirdi
bir yağmur gibi, yaz günü
kış ortası, bir sıcak dünya
bir başka can
daha çok seveceğim
kaybetmekten korkmasam
koydu tepsiyi önüme
baktı yüzüme
- acıyor mu oğlum dedi
- acıyor ana acıyor dedim
- nerden aldın bu sızıyı dedi
- buldum anam dedim, olmayacak zamanda
olmayacak an'da, hüzünle çıktı karşıma
geçiyordum bir günün içinden
bir selam verdim
biraz güldüm yüzümden
sonra aldım yüreğime
büyüttüm ana
odur budur
kırılır yüzümde perde
şimdi saklasam içimi
ya da çekip gitsem
artık yazmasam
geçer mi acım
sözüm ona anam
acılarada alışıktım
az geliyor dersler anladım
küs çiçeği mektupları, ilk satırlar;
umutsuz çizgiler çiziyorum
suçum budur biliyor
kaç çeşit kan dökmek vardır
öğreniyorum
sesimi keseceğim guzum
dediğim gibi
çiçeklerle gelmelerde
büyüyen çocuğun elleri gibi
an geldikçe
yaşayıp erirdi
gözlerimle kuruttum güllerini
boynu bükük değiller inan ki
sularını verdimsede
bu sıcağa dayanmazlar ki
saçları sarı çocuk günlüğünden;
ne zaman ellerim denizde balık olsa
kayalar çıkıyor kaşımın altına
tuz yakıyor yarayı
kavurmaya bir talih kalıyor
ne zaman ellerim bir yelken olsa
kum fırtınası çıkıyor yollarıma
umut bitiyor bir yanda
geriye kalan tütsülü bir hatıra
ne zaman bir mektup yazsam
değişiyor adresler
dökülüyor bulunmaz yolda
şimdi bana, sonra bana, hep bana, eywallah
salıertesi;
kim bilir ki olmayacak aşkla baş etmeyi
olacakların yolunu kapatmayı
eleyip çaresi kan sızıları
bir yarım çoğaltıp bakmayı
madem bilinir
neden çok bu kadar yenilgi
küs çiçeği günlüğü;
- ben seni hep sevdim, doğmadan daha sen benimdin
şimdi geldin, alıp gözlerinide gittin. şimdi bir başıma
bu deniz kokan şehrin ortasında, kaldım bir başıma
sevdiğim, beddualarda edemem sana
annem diyen çocuk;
suçlu lazım şimdi anne
hiç hazır değildim bugüne
nereden yazıldı öyküm
anlatsın
bulunmuş acılar kentini çiziyorum
şu sayfaya
adım adıma yan yana
küş çiçeği vedası;
benzerdin
hep gidenler gibi
kaçmışlığınla geldin
büyümemiş korkakların
en safı sendin
üzülme bana yenildin
küçüğüm diyen çocuk;
gördüm geçmişin resmini
sesimle işledim kendimi
ne uzak suslar
ne uzak yağmurlar
ne de varılmışlıklar
kendimden bu kadar koparmadılar
dualarını isterim
bir de gözlerini
kesmişsin saçlarını
tutamam düşerken umudun kollarını
ağla beni
sorma
sana cıplak yattım
düşlerimi anlattım
yoruldum çoğaltmalarda
bir isim bul şimdi
bir isim bana
- eski sevgili...
su yılı / daha neler anlatacaktım
Zafer Zengin EtnikaKayıt Tarihi : 1.9.2006 14:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!