-- Deniz hayattır -
Kadın, elinin tersiyle burnunu sildi. Gözyaşları yanağından süzülüyordu. Adam; âdete homurdanarak çantasını topladı. Oda yarı karanlıktı. Kadının vücut sulieti duvarı gölgeliyordu. Çaresizce uzandı adama ama o onu hızla yitti ve kapıyı sert bir biçimde örtüp gitti. Öylece kaldı kadının eli.
Oysa ne çok yalvarmıştı. Bırakma beni, gitme diye. Boynuna sarılmış af dilemiş, ayaklarına kapanmıştı. Ama nafile işte gitmişti. Her şey bitti diye düşündü. Ellerini dizlerinin altına aldı, dizlerini karnına doğru çekti. Ve ağladı, ağladı. Sonra doğruldu. Boş boş baktı, karanlık odaya.
Sonra, çılgın gibi fırladı yerinden, ben bunu hak ettim diye düşündü yüksek sesle
- Hak ettim, hak ettim
- Bana her şey layık, boşa harcadım yıllarımı, boş hayalin peşinden gittim. Ailemi onun için terk ettim.
Hışımla çıktı evden. Saçları darmadağın, üstü başı perişan halde öylece yürüdü. Yaşamayı hak etmiyorum diye düşündü. Kafası daha da karıştı. Kendine kızdıkça ayakları dolaştı. Birkaç kez düştü kalktı ve kayalıklara geldi. Düşündüğü tek şey hiçbir şey olmadığı idi. Durdu, düşündü kollarını açtı ve gözlerini kapadı Allah’ım affet beni dedi yavaşça ve kendini boşluğa bıraktı.
Gözlerini açtığında titriyordu. Ben öldüm diye düşündü. Sonra birden irkildi toplandı ama geri yattı. Mecali yoktu kalkmaya. Bu perdeler, duvarlar, eliyle yattığı yeri yokladı. Tertemiz çarşaf, nakışlı yorgan. Ben nerdeyim diye düşündü. Kapı açıldı, yaşlı güler yüzlü bir kadın gülümsiyerek içeri girdi.
- nasılsın bakalım. Dedi, elini alnına koyarak. Birden derin bir sıcaklık hisseti sanki annesinin el değmiş gibi.
- Sana çorba yaptım getiriyim de iç biraz.
Kadın çıktı yavaşça. Üzerindeki elbiseler baktı elledi. Bunlar ona ait değildi, peki nerdeydi, bu kadın kimdi,bu oda ona ait değildi. Birden içi acıdı evet hatırladı. İntihar etmişti.
-Kadın tepside çorbayla geldi ona doğru uzattı.
- Hadi iç biraz iki gündür öylece yattın acıkmışsındır.
- Daha çok gençsin, toparla kendini.
Yutkunmaya korkuyordu adeta, ama çorbayı içti. Kadın tepsiyi aldı.
Geldi saçlarını okşadı ve gülümsedi.
-Adın ne senin?
- Bilmiyorum
- Ben buraya nasıl geldim? Niye buradayım. Siz kimsiniz?
Kadın yavaşça anlattı her şeyi. Kocası kurtarıp getirmişti, yarı baygındı. Üstü başı perişandı. Her şeyini çıkarıp kuru giysiler giydirip yatırmışlar ve doktor çağırıp, kontrol ettirmişlerdi.
Birkaç gün sonra genç kadın biraz toparlandı. Ona senin bir adın olmalı doğum yerin, araştırıp öğrenelim dediler. Ama o hiç bir şey istemdi eskiye dair, ne istreseniz öyla çağırın razıyım dedi yavaşca. Karı-koca ona bizim bir kızımız vardı öldü bir kazada, sen bizim kızımız ol adında Deniz olsun dediler. Deniz umuttur, ekmektir, mutluluktut bizim için, oda kabul etti.
Arkasına yaslandı, kendi kendine galiba öyle ben denizde yeniden doğdum, güzel isim Deniz. Dalıp gitti mavi mavi hayallere.
19.2.2011İST
Perihan PehlivanKayıt Tarihi : 19.2.2011 22:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kutlarım
Mutlulukla...
güzel çalımnız için sizi kutluyorum, tebrikler Perihan hanım.
tam p. 10 la sizi selamlıyorum.
Sevgili Antoloji şairi arkadaşım sayın: Perihan Pehlivan,
- Deniz hayattır -, başlıklı eseriniz, Kurgusu, akıcılığı ve mutlu finali ile nadide bir eser olmuş. Özellikle yazının sonu mutluluk verici biçimde çok güzel bağlanmış. Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bu eserinize Tekirdağ'dan tam puan geliyor.
Tebrik ediyor başarınızın daim olması dileklerimi sayfanıza bırakıyorum. Kaleminiz her dem kudretli olsun, ilham periniz başınızdan hiç eksik olmasın diyorum.Her şeyin en güzeli sizi, sevdiklerinizi ve sizi sevenleri bulması dileklerimi gönül sayfanıza bırakıyorum efendim.
Sevgi ve saygılarımla.
Dr. İrfan Yılmaz. - ^'^TEKİRDAĞ.^'^^
TÜM YORUMLAR (4)