And dağlarında yaşayan atalarımıza göre dengeyi kaybetmek dışında bir hastalık yoktur.
Dengeyi kaybetmenin de tek bir tedavisi var.
Doğru ilişkileri yeniden kurarak yaşamı devam ettirme kararlılığıdır.
İlk atalarımız ile, gününüz insanı ile, doğayla, yaşamla, bedenimiz ile, ruhumuz ile, beslenmemiz ile bir bütün olarak doğru ilişki içinde olmayı başarabilir isek dengemizi yeninden sağlayabiliriz.
Bugün kurduğumuz her doğru ilişki henüz dünyaya gelmemiş nesiller ile doğru bir ilişki içinde konuşmak demektir.
Atalarımız dengeli bir yaşamı bize hediye ettikleri için onlarla bugün doğru ilişkiler kurabiliyoruz.
Yaşamın içinde doğru koşullar yaratır, doğru kararlar alır, bedenimizi, ruhumuzu ve düşüncelerimizi doğru yakıtlar ile beslersek dengeyi sağlamak ve korumak o kadar mümkün olur.
Denge insanın kendisi için de yaşadığı toplum içinde olmaz ise olmaz bir koşuldur.
Doğa dengeyi sever, dengeli olanı korur ve bağrına basarak yaşatır.
Yaşadığımız kaosa denge kaybı dışında bir teşhis koymak iyi niyetli bir çaba değildir.
Yaşatmak isteyen denge arar ve bulur.
Doğa dengenin en doğru terazisidir.
Dengeyi bizim aleyhimize bozanlar bizden değildir. Bizden olmayanlardan kurtulmak denge arayışının ilk adımı olacaktır.
İyiler güçlerini doğru kullanamadıkları için o gücü kötüler ele geçirerek dengeyi bozdular.
Önder Karaçay
Kayıt Tarihi : 18.3.2024 17:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ve az önce paylaştığım şiir için ayrıca düşündüm,
Kendimi haklı buldum,
Çünkü "DENGEYİ BOZANIN İNSAN OLDUĞUNU"
Daha doğrusu "KÖTÜ İNSAN" olduğunu, hem kirlendiğini hem de kirlettiğini işlemeye çalıştım,
Umarım az ya da çok başarabilmişimdir,
Okuduklarım da beni destekler biçimde,
Tebrikler Önder Kardeşim...
TÜM YORUMLAR (1)