Karanlık odalarda kaybolan hayallerim,
Birer birer yok olur, korkunç gerçeklerin pençesinde.
En az yedi kez, belki daha fazlası,
Kaçmak için denedim, ama karanlığın kucağına düştüm.
Kan kırmızısı gökyüzünde asılı duran ay,
Korkunç bir masalın başlangıcı gibi parlar.
Gölgeler dans eder, duvarlarda yankılanır çığlıklar,
Ve ben, bu labirentte kaybolmuşum, çaresizce.
Gerginlik her hücremde titrer, korkunç bir gerçekle yüzleşir,
Kanım buz keser, bedenimde dolaşan dehşetle titrer.
Gözlerim kapanır, karanlıkla dolar her yanım,
Acının soğuk elleri boğazıma yapışır, nefesimi keser.
Özlem, karanlığın içinde kaybolmuş bir çığlık gibi,
Uzaklardan yankılanır, içimi acıyla doldurur.
Bir zamanlar var olan umutlar, şimdi kırık dökük,
Gerginlikle dolu bir dünyada, acının bedenimi sardığı bir kabus.
Gözyaşları, kurumuş topraklara düşer,
Ağlayan bir ruhun iniltileri, sessiz gecenin içinde kaybolur.
Ve ben, bu karanlığın içinde yalnızca çırpınırım,
Korkunç gerçeklerin pençesinde, acının gölgesinde kaybolmuş.
Kayıt Tarihi : 21.4.2024 17:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!