Demokrasi; genel yararın üretilmesi içinde, bir genel yararın kullanılmışını da, isterse herkesin her durumla mutlaka söz sahibi bir bileşke irade olmasıdır. Bu katılımcı olan çoğunluk herkesin evet diyebileceği bir demokrasiyle olası olabilirdi. Özelde de bir sektördeki üretim hareketine katılanların isteseler de istemeseler de o ilişki biçimine bir şekilde taraf oluşla ya da temsilcisi aliyle katılmasıdır.
İyi de demokrasi, baştan beri demokrasilere katılımın mayası olmakla; mülkü ve mülk sahibi olmayı eksen almıştı. Hiç mülkü olmayan bir köleyi, demokratik bir tasarrufun içine nasıl katacaktınız?
"Madem mülk Mamon’un diyorlar”, diyordu. Mazdek, Babek, Şeyh Bedrettin ve bunun gibi birçokları buna; “amenna" diyorlardı. Ama bu amenna deyişiyle kalmıyorlardı. Mülkün Mamon'a ait olmasına katılıyorlardı. Ama keyfi oluşla bu mülkün dağıtımına karşı çıkıyorlardı. Mülk sahibi olan baba, efendi, sahip (Baal'di) .
"Öyleyse biz de Mamon'un kulları olduğumuza göre baba da evlatlarını birbirinden ayırmayacağına göre; bizler babanın evlatları olmamızla; yeryüzü hepimizindir" diyorlardı. Yine, "hepimizin olan yeryüzünü tasarruf etmek te, hepimizin hakkıdır" diyorlardı.
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta