Demli Elemli Sonbahardan Aralığa Esintiler

Bir sevda filminin iki baş rol oyuncuları biz miydik acaba.

Birlikte dinlediğimiz şarkılar peşimde.
Hiç tanımadığın biri miydim ki sabahın çiğisinde, busesinde.

Kulübeden içeri adım atınca;
Odayı saran sıcaklığın, sevgin, demin, sevdan, dışardan üzerimi sarmalayan güneş ve aklımda sade demin kaldı

Güller yaprağını dökerken dikenler alayına isyan, susuzluğuma, yangınlarıma.

Kaldırımlarda sessizliğin ve sensizliğin ayaklar altında taşları atıyorum suyun üstüne kayıp gidiyor yarınlara.

Acımı göllere salıyorum, maziyle boş hayale, boş dolu dalıyorum.

Seherde altından geçtiğim bütün hüzünler çınarlar yapraklarını döküyor.

Şiirler senli, kalbim sensiz olunca, zorların oyunu başlıyor.

Yabancısıyız şehrin ve şarkıların

Gülümün dikenli dalları yüreğimde nur ve  havamda kokun var.

Yüreğimde hazan, şen mazi şarkı gibi rüzgâr esintisiyle sevdamı sevgi yoluna bırakıyorum.

Olurda bir gün yürürsen bu yollarda gelirsen açık kalbime sevdanla, onun icin duruyorum oralarda.

Bir gün olurda mazi hayallerimi yoklarsa bir demli çay bir yudum kahve, ısmarladığımız sıcacık simitler aklımda,  aklında mıyım ey sevgili.

Konuşmadan yürüyorum kalbim boş hatıralar yaralı senle yollar ve iklim aralı.

Dalyan'da ateşin başında oturduğumuz zamanlar köze dönmüş sahi demim soğudu mu acaba aklına geliyor muyum bitanem.

Yoksa kalem kışa sevda taşa mı yazıldı etrafımız dikenli tellerle mi çevrildi, yollar diyorum yollar çıkmaz sokak mı?

Ve sen mutlu mu ağlamaklı mı?

Ne hissediyorsun ey sevgili,

Sevgisiz kalplerin durağında ve sen gerçekten yaşıyor musun?

Sokakları kedilere, iklimleri kışa bırakıyorum yine de üşüme ey sevgili, seni unutmayan kalbim ve ruhum var.

Hasretin özlemin karşımda duruşu, çaresizliğim ve kaldırımlar,

Yıldızlar kayarken anılarda kayıp savruluyor, bilmem nerelere, bilmem sevgili bu nasıl uyanış bu nasıl yanış.

Esenlikler dilesem de içim çok korlu yâr. 

Elveda demem gidiyorum şimdi sultanların hanı yapıma; olur da gelirsen bu kışta kapıma, su olursun belki de içtiğim hapıma, ya da buz olursun bardağıma.

Bu satırları gönül gözüyle okuduğunu biliyorum, hüzünlere bakıp yalnız yürüdüğünü biliyorum.
 
Susuyorum sevdamın elinden tutup hayallerime dalıyorum, mutlu musun ey sevgili.