'Bereket Versin'... Osman Coşkun...
Sokak sokak üstüne atılmış kangren bekleyişlerde
İnandığımız kadarı bizimdi aşkın, sözler dudaksız
Oturmuşum üşümüşüm yaşlarım akarken içime
Deniz şımarık bir çocuktur gidiş gelişlerde
Geçerken uğramıştık aşkın en yoğun vaktine
Sözlerde dudaksız bir cebelleşme, kimi kimsesi belirsiz
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Osman şiirin çok güzel olmuş.Yüreğine sağlık.Şu geçerken uğramıştık aşkın en yoğun vaktine sözü yapışıp kaldı zihnime.10puan+ant
Sokak sokak üstüne atılmış bırakılmış
Terkedilmişim kimi kimsesi belirsiz
Dilimde akşamdan kalma bir boş vermişlik
Kuşlar için ilginç değil ki uçmak, uçamıyorsan bana ne
Demedik mi senin göklerin kayıp, kanadın olsa kime ne
Tebrikler
değerli
kardeşim
selam ve dua ile...
kaleminin muhabeti işte bu şiir şiir tadında muhabeti olan kalemini kutlarım eline sağlık üstadım saygılarımla
Demedik mi Göklerin Kayıp...
Sokak sokak üstüne atılmış kangren bekleyişlerde
İnandığımız kadarı bizimdi aşkın, sözler dudaksız
Oturmuşum üşümüşüm yaşlarım akarken içime
Deniz şımarık bir çocuktur gidiş gelişlerde
Geçerken uğramıştık aşkın en yoğun vaktine
Sözlerde dudaksız bir cebelleşme, kimi kimsesi belirsiz
Sokak sokak üstüne gelmiş beklentisizliklerde
Yüreğin göz kırpmalarıma eş değer çaresizliklerde
Yoksan üryansam kapanır gözlerim karanlığına
Eser sakin taze bir yel, uçar kaçar vurulmalarda
İlginç değil turnalar için uçabilmek
Bahtımız dallarımızın arasında tırtıldır bayramsız
Kelebek olsak yetmiş iki saatliğine, kime ne
Kim fark eder yokluğumu, kimin için boşluğum
Sokak sokak üstüne atılmış bırakılmış
Terkedilmişim kimi kimsesi belirsiz
Dilimde akşamdan kalma bir boş vermişlik
Kuşlar için ilginç değil ki uçmak, uçamıyorsan bana ne
Demedik mi senin göklerin kayıp, kanadın olsa kime ne
çok güzel ve çok sıcak bir şiirdi.kutlarım efendim.
t e b r i k l e r
BAŞARILARINIZIN DEVAMINI DİLİYORUM
gelecak vadeden kaleminizin etkisiyle içsel duyguların hakimiyetinde yine ustaca yazılmış güzel çalışmanızı beğenerek okudum.. çok çok güzeldi..
kutlarım saygın kaleminizi ve sevgi dolu yüreğinizi..tam puan 10.
akçaydan selam ve saygılarımla.
İbrahim Yılmaz
NOT: wep sitem:
www.atlassiir.com
Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta