gurbetin rutubetli yollarına düştük düşeli
hep isyan doldu içleri boşalan kadehlerin
duygularımı mesafelere serptim boylu boyunca
sevdalarımı hapsedip zindan zindan
özgürlüğümü satın aldılar ilkin
özlemlerimin başlarını koparıp gerdiler çarmıha
çıkmaz sokaklara döndü içim
bir demlik çayda
dem geldi geçti
öylece bir köşeye ilişip kaldım senelerce
ne hislenen körpe gönlün bir ıstırabı kaldı
nede sokaktaki evlerin kirlenen camları
bardak bardak boşaldı bir su, söndü alevler
bir de ihtiyar ruhumun mecalsiz duyguları
hiç kopyası olmayan düşlerde eskidi
gecelerin günahına suç ortağı oldu yalnızlığım
ayak izlerimden matemli hayatlar topladı rüzgar
caddelerin küskün ağaçlarına adımı yazdı ayaz
sancılarımın köhnemiş çağrılarını dindirebilmek için
hüzün oldu su ve sukut oldu alev
bu gök kubbenin altında değişmedi hiçbir şey
kum tanelerince ayrı maceralara savruldum
her nefeste başka dünyalar
dudaklarda ki çığlık mı
çığlık ben mi
bir kör kuyuya sarkıtılır heyecanlar
binlerce acılar istiflenir yüreğim raf raf
her biri mühürlenip zapturapt altına alınmış
elma denildiğinde çıkıp gitme vakti gelir
geriye bakmanın bir anlamı yok artık
"galu"dan söz açıp belayı ölçerim hep
her mevsim değiştirir
kimileri çehresini, kimleri karakterini
iliklerine kadar
olağanüstü bir hızla
guguk kuşları pervazlardan uçacak
bir gün
bir kervan yola çıkacak
perdesi yırtılan gecelerden
redfer
Kayıt Tarihi : 17.8.2017 16:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!