Bir dal kırıldı; ince bir dal. Yüreğimde yüzünün acısını duyumsadım. Kederli ve hüzünlüydü. Bir yaprak düştü yere sarıydı, sapsarı, oysa mevsim sonbahar değil, ilkbahardı.
Bir yoldan geçtim; papatyalarla doluydu. Papatyaların içinde, birbirlerine küs oraya buraya serpilmiş hüzünlü ve kederli gelincikler vardı. Gelincikler olağanüstüydü; bir tane bile koparmadım.
Bir ırmağın önüne katıldım; aşk oldum saçlarına sarıldım. Irmak alıp beni götürdü, bir çağlayandan attı; azgın suların içinde yok oldum; saçlarının içinde yok oldum.
Yüreğinde hissettiğinde, bir gelinciği papatya tarlasında görmüşsen o aşktır işte, fazla soruya ne gerek var...
Bir ayak sesi duymayayım
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Devamını Oku
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta