Bir dal kırıldı; ince bir dal. Yüreğimde yüzünün acısını duyumsadım. Kederli ve hüzünlüydü. Bir yaprak düştü yere sarıydı, sapsarı, oysa mevsim sonbahar değil, ilkbahardı.
Bir yoldan geçtim; papatyalarla doluydu. Papatyaların içinde, birbirlerine küs oraya buraya serpilmiş hüzünlü ve kederli gelincikler vardı. Gelincikler olağanüstüydü; bir tane bile koparmadım.
Bir ırmağın önüne katıldım; aşk oldum saçlarına sarıldım. Irmak alıp beni götürdü, bir çağlayandan attı; azgın suların içinde yok oldum; saçlarının içinde yok oldum.
Yüreğinde hissettiğinde, bir gelinciği papatya tarlasında görmüşsen o aşktır işte, fazla soruya ne gerek var...
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta