Baldirinda uyruk uyluk baldiran
Yandin demek
Ey at yoruldun….
Circir böceklerinin kapisindan gecmedigi sefertaslarina düsmüs
Avundun durdun demek
Ey incirleri igdeleri ihlamurlari kursak kavurgasina ekin eden iklim
Boyali bugday oldun demek, ey sari sirmali basak
Büküldü boynun
Aldandin sümbül sandigin güzele belaya bulastin
Ey zarif cicek
Ey deliveran caglayan
Ey cisil cagla nem düsürdün demek
Kuru üzümler gibi üzgün büzgün cözüldün gittin demek koptugun baga
Ey cardak
Ey ay
Ey siyaha sarilmis saklanmis zindan
Bilmedigin eleklerde üzülüp egrildin, demek harman sopsoguk madimak
Ey at…
Demek söküldü
Cividen paslandigi yerde kaldi gidip geldigin nalli yol
Ey tohum, ey toprak ey gölge klavuz…
Uzayip büyüyen ikindiye bayir oldugu heybeler
Bosaldi demek duttan ciranadan cikinini tükenen bohca
Demek mahsura kaldi deredeki suyun dillim düdügü
Sögütler nazli salkimlarini sildi süpürdü daldan sacaktan
Cakir daglar yanmis küle düz…
Cinardaki hatirli yüzyillar kendi kendini ayazlayan salincak
Ey cocuk
Ey at
Ey bahar
Ey güz..
Ey harman…baglandigi dösünden üzülüp de can kafesi
Uctu demek kumru kusu
Bitti demek
…. ay günü gönüldiyarina mektup salan selamin
Durdugu yerde kaldi demek
Gelen gidene kendini
Ve topraga toza yurt gösteren köstekli saat
Seyfi Karaca…………..Subat / 14
Seyfi KaracaKayıt Tarihi : 18.2.2014 16:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!