ecza dolabına dalar gözleri
ararım delikanlılık öldümü
yaralı yerine sargı bezleri
sararım delikanlılık öldümü
gezersem şu çarşı denen mahali
fiyata bakarak demem pahalı
ayağın altına al ipek halı
sererim delikanlılık öldümü
sobada çaydanlık bardakta süzek
kimi kömür yakar kimisi tezek
üşürsen sırtına bir yünlü kazak
örerim delikanlılık öldümü
sana yakmak için değil yağları
engin denizlere atar ağları
ferhat olurumda deler dağları
yararım delikanlılık öldümü
canım çekti diye bakma yüzüme
sandalye koyarım dayar dizime
erişmek zorsada iş bu üzüme
ererim delikanlılık öldümü
sayende öğrendim boyun bükmeyi
sen öğrettin bana hasret çekmeyi
mutluluk bölüşmek senle ekmeği
bölerim delikanlılık öldümü
samanlıklar bağrı yapıp seyranlar
içmedik seninle yayık ayranlar
uzaktan olsada iyi bayramlar
dilerim delikanlılık öldümü
sevdiğim yanarım ben bu derdime
sel olur taşarım sığmam bendime
göz yaşımı yine kendi kendime
silerim delikanlılık öldümü..
Kayıt Tarihi : 9.12.2009 11:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!