Delikanlı yüreklerin meraklı kitlesi

Bizim ergenlik zamanımızda
Saman alevi gibi yanıp sönen
Bir "meraklı" kitlesi vardı.
Mesafeyi tam bilmezdi bizim
Taşralı delikanlı yüreklerimiz...
Merak ederdik tekrarını sadece.

Sâkilerin eldivenli ellerinde
Sıkılmadan tebessümle taşıdığı
Şişelerdeki, kadehlerdeki,
O kan kırmızı şarabı...!

Yazdan yaza tadabilirdik ancak
Aşık zamanı bize pay düşen
Arazideki o kelepir bedavayı.....

Hani mevsimlik hasat toplanır ya,
Kurtlar kuşlar yesinler diye
Dallarında zamana terk edilmiş...
Beklentilerimize göre artanı.

Dudaklarımız şapırdatarak içerken
Ekşi-tatlı "mey" yerine
Salkım salkım üzüm kütüklerinde
Sirkeleşmiş o şırayı...
Anlardık kırmızı Şarap tadını.

Sâkisi de, âlemcisi de, aynı dava
Biz olurduk meraklısı beraberliğin.
Kafayı bulunca sarhoş olup sızardık
Bulutsuz Gecelerin yıldızları altında...
At üstünde bir Kahraman Kara Şövalye
Rüyâsı da sabaha kadar hep bedava.