Deymen onun gamlı yaslı gönlüne
O bir selvi boylu yardan ayrılmış
Hıh…
Ya benim derdime
Deyiverecek bir yiğit,
Var mıdır aceb?
Varsa da nerdedir?
Ben derman arıyorum
Gamlı yaslı gönlüme
Onunkine deymen
Ama benim yarelerim
Sarmış ta dört bir yanımı
Mateme sarınıp her gece
Hummalarda sabahlıyorum
Deyin benim gamlı yaslı gönlüme
Filistinime Lübnanıma Irak’ıma
Ben dertli çocuğuyum dünyanın
Ben gamzede
Ben hedefim her zaman
Emperyalist laboratuarlarda
İcad olunan her bir yeni silaha
Potansiyel bir kobayım her daim
Kimyasal
Biyolojik
Nükleer
Her bir şeklini bilirim bombanın
Misket oynamayı bilmem
Ama iyi nişan alırım ben
Deymen onun gamlı yaslı gönlüne
O bir selvi boylu yardan ayrılmış
Hıh…
Ya benim sevgime sevdiklerime
Deyebilecek bir erkek var mıdır semtinizde
O kadar olsun ürkekliği terk edebilir misiniz?
Biz sevmeye utanır olduk artık
Köpekler altında kıvranan
Bir anneye bir evlad ne yüzle bakabilir ki
Bir ablaya
Ya da kız kardeşe
Ya da yengeye halaya veya teyzeye
Ölsün diye bir sabah bombardımanında
Kolu yada bacağı kopsun diye bir baskında
Bir çocuk yap denilebilir mi
Sevdiğin bir güzel kız dahi olsa
Karartılmış bir hayatla
Hayat bahşedilebilir mi bir başkasına
Evvel bağban imiş dostun bağında
Talan vurmuş ayva nardan ayrılmış
Hıh…
Ben ne idim evvel bilemiyorum zaten
Geçmişim kan
ve gündüzüm kan
ve gecelerim kan kokuyor
Benim tarihim kan zulüm
Eza ve cefa
gelecek? ! ?
Yüreğimin korktuğunu
Söyleyemiyor dilim…
Bağ nedir bağban nedir
Bana bu coğrafyada
Gösterebilecek bir er kişi arıyorum
Enkazlar altında
Molozlar altında
Manzarayı saksılara
ancak sığdırabildiğimiz
Ama koruyamadığımız
Muhafaza edemediğimiz
Manzarayı bana gösterebilecek bir yiğit
Var m’ola?
Ayvayı narı da demeyeceğim daha
Açlığı bilmeyen miden
Yokluğu bilmeyen fikrin
Anlayamaz açlığımı
Yokluğumu yoksulluğumu
Ambargoda
ayvadan nardan vaz geçip
Ateşlerle titreyen yavruna
Bir ateş düşürücü ilacın dahi
Çok görülüşünün
Nasıl koyduğunu insana
Anlayamazsın…
Hadi canım
Anlayabilir misin?
Ciddi misin?
Garib kalmış şimdi gurbet ellerde
O gönlünü çalan yardan ayrılmış
Hıh…
Gariplik nedir
Gurbetlik nedir
Bilebilir misin?
Ancak dersin
Ama demekle bitmiyor bazen
En içli türküleri söyleyebilmek için
Yaşamak gerekiyor bazen
Yani hissetmek
Ben zulü yaşadım yüzyıllarca
Ama benim için anonim
Bir türkün bile yok hala
Yani yaşamak gerekiyor kısacası
En azından hissetmek
Toplama kamplarındaki hasreti
Konvoylarda bekleyişleri
Bir zaman evim okulum iş yerim
Dediğin yerleri
Bir acı siren sonrası bırakıp gitmeyi
Her gün haberlerden
ateşkes haberi beklemeyi
Mülteci kamplarında
Bilir misin?
Sınır kapılarında
Yalvar yakar olmayı bilir misin
Ulaşamamayı
Tel örgülerle ayrılmayo eşten dosttan
Gönlünü çalan bir sevda
İnandıkların taptıkların
Münasebetiyle
Bu zulme uğradığını
Yaşadığın her çirkinliğin
sırf bu sebepten başına geldiğini
ama buna rağmen
terk etmemeyi
yolundan dönmemeyi
direnmeyi bilir misin?
Yar sevmek kolaydır yiğidim
Kor sevmekliğin
Acısını bilir misin?
Bilemezsin
Gurbeti bilmezsin
Garibliği acısını bilmezsin
Garabeti bilir misin?
Sensin kardeş
Garipsin
Bir acaipsin..! ? !
Çok ağlamış mecnun gibi çöllerde
Ferhat gibi şirin yardan ayrılmış
Hıh…
Bundan sonra ne için
ağlarsan ağla artık
kavgamız için çölleri aşmadın ya
davamız için dağları delmedin ya
yalancı sevdalarımız
hep havada kalan iddialarımız…
denilebilecek
çok fazla şey yok
ağlayabilirsin elbette
Timsahlar da ağlar…
Kayıt Tarihi : 28.9.2006 23:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!