Neden bilmem bu kadar çoğaldı uyanıklık
Köşe dönmek farz oldu, baş tacı yalakalık
Herkes nasıl bulanmış bin türlü yolsuzluğa
Artık ümitler kesik, hiç kimse temiz değil.
Yalan, dolan, iftira, çokça ayak kaydırmak
Gözlere baka baka insanları kandırmak
En ücra köyde bile fitne fucur yol almış
O saf denilen köylü, artık köylü de değil
En alttan en üstüne devleti dolandırmak
Marifet oldu sanki ortamı bulandırmak
Güvendiğin dağlara kar yağar günden güne
Dağların yok oluyor, ovalar da düz değil
Çeteleşmek, gasp yapmak gündelik işten oldu
Bin bir gizli örgütle kimlerin cebi doldu
Sağda solda ne varsa karıştı birbirine
Sağ yanın sola döndü, solun ise sol değil
Şair ne demiş hani hatırlarsanız eğer
Necibin bu tarifi düşünülmeye değer
Herşey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir.
Biz nedense nurları ittik elin tersiyle
Kire bulaştık durduk şeytan iradesiyle
Sakarya, saf çocuğu, masum Anadolu'nun,
O masumluk yok oldu, Sakarya da saf değil
Ak eskiden beyazın kısa söylenişiydi
Ak günlerse gençliğin zulme direnişiydi
Şimdi bakın etrafa kalmış mı biraz beyaz
Gri egemen oldu, beyazlar beyaz değil
Güya temizim derler inanma o laflara
Kapısının önünden başlar çöpü atmaya
Vazgeçeli çok oldu görgü kurallarından
Maçoluk baş tacımız, kibarlık gündem değil
Herkes cukka derdinde, yol, yöntemi şaşırdı
Aç nefisler doymadı, aşırdıkça aşırdı
Vergiyi sadece patronlar mı kaçırır?
Dinimiz İslam ama Müslümanlar pak değil
Yalana tapar olduk, oysa putumuz yoktu
Düzgündük bir zamanlar, bereketimiz çoktu
Ne oldu bize böyle, neden giderek çöktük
Titre ve kendine gel, bu gidişat hoş değil
Gözün üstünde durmaz, her yöne oynayan kaş
Soğuk su mu katıldı, bozuldu bir tabak aş
Ne yazsam da anlatsam, yoruldu bu vatandaş
Mezarlar çok zamlandı, ölmek de kolay değil
Hak hukuk çorba gibi, kim doğru, kim yalancı
Birlikte yaşıyoruz ama herkes yabancı
Artık evlatlar bile ayrı düştü anadan
Bencillik baş tacıdır, paylaşmak mümkün değil
Kanadında özgürlük, ağzında zeytin dalı
Güvercinin kalmadı anlatacak masalı
Bebekleri vururlar gözü dönmüş caniler
Seyreyler dünya bunu, çözüm seyretmek değil
Top, tüfekle yapılan savaşlar da tükendi
Gökten ölüm yağıyor, yılanlar çöreklendi
Sen neyin derdindesin, söyle sana ne oldu
Suretin insan ama görünürün o değil…
Ey şair ümidinin bittiği nokta bugün
Oysa neler ummuştun çok daha güzeldi dün
Yarınlara kalacak ne var ki bundan sonra
Kan renginde bir dünya, gülün kokulu değil…
Yık bütün köprüleri, kır kalemini artık
Kıyamete az kaldı, çöktü, bitti insanlık
Utanır dünya bile dünya denildiğinden
Bebekler vurulursa o dünya dünya değil…
Kayıt Tarihi : 12.1.2009 13:50:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Çiğdem Altınöz](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/01/12/degil-96.jpg)
Suretin insan ama görünürün o değil…
Maalesef günümüz insanları böyle çiğdem hanım...Herkes kafasını kuma sokmuş ne acıdır ki...Saygıyla kalınız yüreğinize sağlık.
Ayrıca anlatımda kopukluklar şiirde sırıtıyor. Sosyal demokratlıktan yola çıkan şiir başka, tam karşı bir söyleme uzanıyor...
bunları ayıkladığınızda çok daha güzel ve başucu şiiri olacaktır.
Kutlarım.
Gökten ölüm yağıyor, yılanlar çöreklendi
Sen neyin derdindesin, söyle sana ne oldu
Suretin insan ama görünürün o değil… '' Yüreğinize sağlık,duygularımıza tercuman olmuşsunuz.Bu serzenişe katılmamak malesef imkansız.
buda benimki
Maviler Siyah Akar
Burada buralara, sensiz gelmez ki, gelmez bahar,
Bir hasret ki sevda, can-ı canan gönle karlar yağar,
Yüklenirsin yükü, yük ki yükten, yürek yükten ağır,
Bir hasret ki sevda can-ı canan bende beni yakar.
Ak gündüzler gece, gecelerse gecelerde kayıp,
Ne Nuh’tan bir eser, Ne İbrahim, Ne müjde Şuay’ıp,
Öyle bir asır ki, aşk suç mu suç hakça sevmek ayıp,
Günü gün etmek var, var mı ya var, maviler siyah akar.
12//01/2009 Pazartesi - Sorgun
Bilal Özcan
Bilal Özcan
TÜM YORUMLAR (6)