Değerlere sahip çıkmak Şiiri - İlhami Şenol

Sadakat, biat değerlere olmalı.
Değerler temel alınmalı.
Değerler kutsallaştırılmalıdır.
Kişiler değil.
Önderler, liderler bu değerlere uygun tutum, davranış içindeyse arkalarından gidilmelidir.
Erdemden yoksun bir lider terk edilmelidir.
Kitleler ile liderler arasında anlaşma bu doğrultuda imzalanmalıdır.
Liderlerde kadrolarını oluştururken bu temel değerlere uygun nitelikte olanlarını seçmelidir.
…
Ülkedeki tabloya baktığımızda değerler erozyonu bulunmaktadır.
Değerlere gereken önem verilmemekte, ortak akıl yitmekte, herkesin kafası allak bullak olmaktadır.
Değerlerin yitiminde hiyerarşik katmanın en alt katında bulunan bireyden lidere kadar herkesin payı bulunmaktadır.
O yüzden dün peşlerinden koşulan, alkışlanan, göklere çıkartılan, övgülere boğulan liderler kitlelerin ihtiyaçlarını karşılayamadığında tepe taklak edilmekte, kitleler yeni alkışlayacak nemalanacak, kendilerini doyuracak liderler yaratmaktadır.
…
Sağ siyasetin temelinde lidere katıksız itaat vardır.
Lider gücünü koruduğu sürece tartışma atmosferinin dışında tutulur.
Bu yüzden sanal, yapma, suni, uydurma bir dünya yaratılır.
Lider de bu olumsuz tablonun kurtarıcısıdır.
Kitleler de buna inandırılır.
Kitleler kanmış da gözükür.
Ta ki lider ülkeyi yönlendiren güç dengeleri arasında itibarını koruyana değin.
…
Sol siyasette ise, tartışma sonsuzdur.
Bu tartışma ise müdahalelerden kaynaklanmaktadır.
Müdahalenin gerekçesi.
Anadolu topraklarında gerçek demokrasiye geçilmesi tüm Ortadoğu, Kafkaslar, Orta Asya, hatta Hindi Çine uzanan coğrafyada örnek bir model teşkil edecektir.
Bu topraklardaki, antidemokratik oluşumlara –devletlere, halklar tarafından bu model örnek gösterilerek, baskı oluşturulacağından bütün bu coğrafya altüst olacaktır.
Dünya siyasetini yöneten güçlerin kontrolünün dışında çıkacaktır.
Ülkede demokrasi üzerinde dış etmenler, bu nedenle gerçek anlamda rol almaktadır.
Bunun için de yerli işbirlikçiler tutulmaktadır.
Ülkede sola dış, bunların yerli işbirlikçilerinin de müdahalesi bu nedenle yoğundur.
O yüzden sola gerçek anlamda emekçiler, ezilenler, sömürülenler sahip çıkamamakta, elitler aristokratlar sistemle bütünleşmiş aydınlar sahip çıkmaktadır.
Gerçek kitlesinden koparılmış, gerçek çoğunluğuna ulaşamamış sol, yerel, genel seçimlerde ülke barajına takılmaktadır.
Anadolu topraklarında, halkı gerçek anlamda temsil eden sol siyaset anlayışı da sahipsiz kalmaktadır.
Sol, sağ siyaset tarafından kitlelere senin değerlerinle çatışma halinde diye de sunulmaktadır.
Solu hiç tanımayan, kulaktan dolma bilgilerle yönetimi hakkında bilgi sahibi olan gençler, tanımadıkları bir düşman siyaset bellemişlerdir.
Babalarının, çevrelerinin onlara öğrettiği bir siyaset.
Liberal ekonomiye izin veren, fırsat eşitsizliğine karşı çıkamayan temel hak- değerler de gerçek anlamda sesini soluğunu çıkartamayan bir sol anlayış da, lümpenler, oportünistler, burjuvalar tarafından da halka sol diye yutturulmaya çalışılmaktadır.
Sistemi sömürenler, gerçek solu kabul edememekte, bunun paranoyası ile yaşamaktadır.
Eğitimde, sağlıkta, yaşamın her alanında yaşanan eşitsizlikler, tüm acılarına karşın, halkın tepkilerini azaltmak maksadıyla, saptırılmaktadır.
Evet, sözün özü, ülkemizde, müdahalesiz, katkısız, katıksız bütün sol oluşumları bağrında toplayan bir sol oluşuma ihtiyaç bulunmaktadır.
Sağda da yine dağılmışlığı engelleyen, bütün sağ siyaseti kapsayan tek bir sağ partiye ihtiyaç bulunmaktadır.
…
Evet, Anadolu siyaseti bütün olumsuzluklarından kurtarılıncaya kadar, işte bu ortamda, ne yapılması gerekir diye sıkça soru almaktayım.
Öncelikle, Anadolu’da yaşayan yurtseverler, yurttaşlar ülkelerine sahip çıkmanın yolunun bahçelerini temiz tutmaktan geçtiğini zaten bilmekteler.
Benim söylediğim bilinmeyen değil, uygulanmayan.
Anadolu yurtseverleri yurttaşları temel değerlerine sahip çıkmalılar.
Bir kısmınızın bıyık bükerek, küçümseyerek okuduğunu görüyorum.
Geçmişi tertemiz, cüzdanı kirli olmayan, kula kulluk etmemiş, ülkesine halkına hiçbir konuda ihanet etmemiş, ülkesinin halkının kaynaklarını kişisel çıkarlarına harcamamış, yetimin hakkını yememiş olmalı…
Böyleyseniz sorun yok.
Bu, buna benzer temel değerlere ihanet etmişseniz.
Halkınızı aldatmışsanız.
Halkınıza yalan söylemişseniz.
Öncelikle halkınıza geçmişinizi açıklayın.
Çekinmeyin.
Sonra özür dileyin.
Sonra özrün kabul edilip edilmediğini, bekleyin.
En önemlisi, bırakın arenayı halkın tertemiz çocuklarına.
Allah, bu ülkeyi, Anadolu gibi, su gibi tertemiz çocuklarına emanet etsin.