Değer ve kıymet bilmek

Bilmediğiniz değerlerin değersiz edilişine mutlaka denk geleceksiniz…
Hayat, insana en çok da görmezden geldikleriyle ders verir.
Bir gün, bir köşede sessizce duran,
varlığıyla kalbinize dokunan,
ama farkında bile olmadığınız bir güzelliğin
nasıl hor görüldüğüne şahit olacaksınız.
Ve içinizden bir ses,
“ben olsam asla böyle kıymetsizleştirmezdim” diye fısıldayacak.

İnsan, değeri her zaman parıltıda arar;
oysa en derin hazineler
en sessiz, en mütevazı köşelerde saklıdır.
Ama kalabalık, koşuşturma, bencillik
insanı kör eder.
Ve göz göre göre kıymet bilenle bilmeyen
aynı sofrada oturur.

Bir gün,
kendi ellerinizle kaybettiğiniz ya da
bir başkasının hoyratça heba ettiği bir değerin ardından
gözlerinizde kocaman bir boşluk taşıyacaksınız.
O boşluk, size sessizce şunu söyleyecek:
“Her şeyin kıymeti varken bilinmeli,
çünkü giden geri dönmez,
dönse de aynı kalmaz.”

Ve o an öğreneceksiniz ki,
değer dediğiniz şey aslında kaybolduğunda
bir ömür susmayan bir yankıdır.
İnsanın yüreğine dokunan en ağır acı,
hiç bilmediği bir değerin,
göz göre göre hiçe sayılışına tanık olmasıdır.

Hayat, böyle anlarda sessiz bir aynaya dönüşür.
Size hem başkalarının hoyratlığını gösterir,
hem de kendi ihmal ettiğiniz değerlerin hesabını sorar.
İşte o an anlarsınız:
Değer bilmeyenin elinde inciler de taş kesilir.
Ve gerçek kıymet,
asla herkesin görebildiği bir şey değildir…
@dsız..
06 Eylül 2025