ötecekmiş horoz
gün düşünce pencerelere
yıgılacakmış moloz
hücre denilen düşüncelere
korkma yüreği titrek adam!
ötenin kellesini keserler
ama gönül hapsindeki topuza
yığamazlar cesetlerini
özgürlüğe adanmış bedenilerin,
bir zilletin ortasında kalsada hüda
çıka gelir egemen düşler
pus inmesin mil çekili
bulut bakışlı gözlere
boş heveslerin vakit kaybına
inanma...
dedikodu delikanlısı
her yer kara örtü ve gök intikam kusuyor
sen bulutlardan umut beklerken damla damla,
sırtında çimen biten adam, içinde kuru dalları okşuyor
elma şekeri satarken bile yüreğindeki gamla
kaldır simanı
bir simit tezgahında umutlarını dökmüş
susamı banak eden dedikodu delikanlısı!
yalanı dost edinen kalleş utansın
menfeati koynuna koyan
alçaklığı münevver bilen
iki yüzlülüğü maskeleyen
yüzüne gülücük satan
ardından riya kusan
boynuna kin asıp
dar ağacına seni koyan
son sözünü bile sormayan
o dipsiz ahmak utansın
sen kaldır iki omzun arasına düşen başını!
sen kaldır iki kaşın arasındaki akını
korkma ey dedikodu delikanısı
Kayıt Tarihi : 21.4.2015 17:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (6)