Her diline geleni, söyleyemez bir mü’min!
Çünkü fem’den çıkanın, vebali var vebali!
Edep denen bir şeyi emrederken son hak din,
Bu dine inanlar, yok sayamaz o hali!
Yalan denen mereti, nasıl söyler inanan?
İman asla bir kalpte, cem olmazken onunla?
Kim ister ki olmayı, Hak indinde kınanan?
Hem de Mevla bu işi, men etmişken kanunla.
Her duyduğu haberi, neşredemez müslüman!
Üstelikte fasıksa, şayianın tellalı.
Bu durumda mü’min’in göreviyken hüsn-ü zan;
Su-i zannı yeğleyip, terk edemez helali!
Hele, hele iftira, konmamalı hiç dile!
Böyle bir şey yapanın, istikbali olur bet.
Kişi bunu yaparsa, masuma bile, bile;
Bekler onu uhra’da, akla zarar akıbet!
Asla, kat’a sırf zanla, suçlanamaz bir beşer!
Elde delil olsa da, etmek gerek ihtiyat.
İnsan şaşar yanılır yahut ta gafa düşer;
Yanlış hüküm verir de, riske düşer bir hayat.
Hakikat böyle ise, etmek gerek teenni!
Acele şeytandandır, ihtiyatsa Allah’tan.
Edeceksen ey kardeş, hayrı eyle temenni!
Hesap günü suçlanıp, muaf kalma felahtan!
Abdullah Toroslu
18.04.2014-İzmir
Kayıt Tarihi : 18.4.2014 16:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)