Safranbolu eski çarşıda
Evler birbirine yapışık
Bir çıkmaz sokakta
İnsanlar tarihe âşık
Geçiyorsun semercileri
Karşına bir çeşme çıkıyor
Kulağında nal sesleri
Gözlerinin önünden
Eski zamanlar gelip geçiyor
Bayırdan salıyorsun kendini
Ansızın hızlanıyor adımlar
Elinden tutup sürüklüyor seni
O güzelim arnavut kaldırımlar
Tam şu bayırın sonunda
En büyüklerden biri
Geyik boynuzu çatıda
İşte budur dedemin evi
Bir çift kapı tokmağı var
Vurursun usulca
Selamlık seni karşılar
Çevrilince koca anahtar
Başlar ilk adımlar
Giriş katına hayat denir
Tıpkı ilk adımları gibi
Bir çocuğun hayata dair
Karanlık bir avlu
Serin bir huzur verir
Bir de çeşmesi var
Akar buz gibi sular
Hayat seni diriltir
Yanı başında eski ahır
Sokağa koymaz eskiler
Hayvanları evinde yatırır
Tahta merdivenler eşliğinde
Çıkarsın birinci kata
Koskoca saraylarda
Bulunmaz böyle oda
Ahşap kaplı koca odalar
Ağırlar bir sülaleyi
Sert sedirler uzar
Üstü halılarla bezeli
Pencerelerde sanat var
Bir kız gibi narin
Başı önde yere bakar
İçine kapanır geceleyin
Her odada bir aile yaşar
Gizli dolapta banyo kurulur
İnceden bir ateş yanar
Duvarda şömine tutuşur
Kapı arasında silahlık
Yiğitlik de var serde
Kılıçtan bir kalabalık
Sanki bilenir cenge
Arkada kocaman bir atölye
En sevdiğim yer burası
Dedem maketler yapar
Bende hayal dünyası
Hala ruhumu kaplar
Yığınla çocukluk hatırası
Üst kattan Safranbolu’ya bakarsın
Dört yanda evler ve minareler
Sıra sıra ezan duyarsın
Yankılanır bütün camiler
İçinde bir his Hıdırlık gibi yükselir
Gözlerinden dökülen yaşlar
Bir çocuğun hasret selidir
Kayıt Tarihi : 6.3.2015 20:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!