De Hele Şiiri - Mecit Aktürk

Gel gardaşım geçmişi yâd edelim
Hâle bakıp biraz feryat edelim
Yangın varken nasıl rahat edelim?
Nefsimize köle miydik he gardaş
Biz önceden böyle miydik de gardaş

Teslim edip hakkını ar adabın
Ortasından konuşalım kitabın
Yaşamaktan bezen garip bitapın
Sorumlusu kader midir he gardaş
Ülkem kinde lider midir de gardaş

Doğru tek de eğri gören açı var
Edepsizsek zamanın ne suçu var
Aklım kayıp kalanın da göçü var
Hayat yolu on adım mı he gardaş
Bitkin miyem, bunadım mı de gardaş

Mehtap küsgün ayın yüzü karanlık
Günlerimin her gündüzü karanlık
Neşe bulsam hep tadımlık bir anlık
Yar sinemi; yakan ok mu he gardaş
Yaram nasıl? Umut yok mu de gardaş

Liyakat yok sürgün yemiş adalet
Bu düpedüz anarşiye bir davet
Kolay ise gel hüzüne veda et
Sözü geçen güçlü kas mı he gardaş
Yoksaa... rüşvet, iltimas mı de gardaş

Genç dimağlar el çekince bilgiden
Şeytan bile çok sıkılmış ilgiden
Ne aşk gördüm ne de eser sevgiden
Kalplerimiz boş mu kaldı he gardaş
Kıyamete beş mi kaldı de gardaş

Erkek "ere" karı "kıza" musallat
Aklım şaştı zevc hangisi, kim avrat
Ailede ne haz kalmış ne de tat
Ele bahar bize kış mı he gardaş
Hayat yolu hep yokuş mu de gardaş

Kurt kocamış kimse olmaz oralı
Ne kural var ne tanıyan kuralı
Nerde gardaş bu ormanın kralı
İt aslanı nasıl boğmuş he gardaş
Çakallara gün mü doğmuş de gardaş

Bağımızda ayrık otu bitiyyah
Doğru sözüm hainlere batıyyah
"Layıhlıh da artıh elden gidiyyah"
Kaldı mı ki başka konu he gardaş
Ne olacak işin sonu de gardaş

Sebebini arar iken sertliğin
Hor bakışın, kavgaların... itliğin
Damda buldum pabucunu mertliğin
Bozuk olan ne; ilke mi he gardaş?
O Türkiye bu ülke mi de gardaş

Ölüm kolay yaşamak çok zor oldu
İnsaf kanser vicdanlar hep kör oldu
Bırak beni kalem dahi yoruldu
Mayadan mı hamurdan mı he gardaş
Mendilim yaş; yağmurdan mı de gardaş

Bütün gözler Mayıs'ın on dördünde
Millet seçim dana kuyruk derdinde
Hasletlerin hası varken her dinde
Kuyumuzu kimler kazdı he gardaş
Bu insanlar nasıl azdı de gardaş

Seçim bizde, ses geliyor Kandil'den
Talimatlar "top secret" ve on dilden!
Yaş değil bu; kan sızıyor mendilden
Nerde kaldı yaz güneşim he gardaş
Nasıl söner bu ateşim de gardaş

PeKeKe' nin uzantısı aklanmış
Masa bulup tam altına saklanmış
Milletimin sabrı yine yoklanmış
Gaye koltuk, rey mi oldu he gardaş
Hayın "ağa", "bey"mi oldu de gardaş

At izleri it izine karışmış
Meral küsmüş Kemal gitmiş barışmış
Sözüm ona bu "Hizmette yarış" mış
Bu aklımla alay mıdır he gardaş
Kandırılmak kolay mıdır de gardaş

Şaşmış bize dalmış şeytan uykuya
Kızan vermiş kendisini rakıya
Bülbül susa artık baykuş şakıya
Kar yağarken gül açar mı he gardaş
Yönetenler hep naçar mı de gardaş

Çalışdıkça genç beyinler, dehalar
Nam salmakta Kızıl Elmam, SİHA'lar
İnsan olan nasıl kızar yuhalar?!
Bu ürenler hep ipsiz mi he gardaş
Müslümanlar sahipsiz mi de gardaş

Hilâlimi mahzun gördüm semada
Umutlarım paramparça; komada
Hal kalmadı kalbimdeki yamada
Dilime kâr âh u zâr mı he gardaş
Bu yokuşlar çok uzar mı de gardaş

Yanan biziz, alev bizim, is bizde
Bir yarımız yarımıza küs bizde
Musafımız tozlu rafta süs bizde
Nasıl bir kalp taşıyoruz he gardaş
Hangi çağda yaşıyoruz de gardaş

Nere baksam aynı tuzak ve pusu
Tehlikede vatanımın tapusu
Yanağıma kor bıraktı acı su
Alev alan boş kâğıt mı he gardaş
Bu destan mı bir ağıt mı de gardaş