Dayan
Dayan ey gönül,
çünkü sabır, taşın kalbine düşen su gibidir;
en sert kaya bile sonunda güle döner.
Dayan, çünkü gecenin en koyu anında doğar seher,
her karanlığın içinde bir doğum sancısı gizlidir.
Zindanda zincir olsan, açlığa, yokluğa mahkûm olsan da,
asıl esaret kalbinin Hak’tan kopmasıdır.
Bir “Hu” çekersen, dağlar yarılır,
bir nefes alırsın, semaya kanat olur.
Dayan, çünkü aşk ateştir; yakar, ama yok etmez.
Kül olursun sanırsın, oysa yeniden doğarsın.
Her yara bir göz olur sende, Hak’kı görmeye açılır.
Yol uzundur, susar, çamura batarsın,
kırılır, dökülürsün,
ama her adım seni O’na taşır.
Unutma, Kâbe taşla değil kalple yapılır;
ve kalbinin her taşı sabırla örülür.
Dayan, çünkü Mevlâna semada dönüyor hâlâ,
Yunus hâlâ balıkçıların türküsünde yankılanıyor,
Pir Sultan hâlâ darağacında haykırıyor:
“Gel dostum, dayan!”
Onların sözleriyle büyürsün,
onların ateşiyle ısınır,
onların acısıyla yoğrulursun.
Dayan ey gönül,
çünkü vuslat uzakta değil.
Aradığın O, seherdeki kuşun sesinde,
toprağın kokusunda,
bir annenin duasında,
bir çocuğun gülüşünde gizli.
Aradığın O, senin özünde,
senin “ben” dediğin yürek kuyusunda saklı.
Dayan, çünkü bu yol gidilen değil, olunan yoldur.
Kendi içine inmedikçe, kendi içine dayanmadıkça,
bir adım bile atamazsın.
Dayan, çünkü düşmek bitiş değil,
yeniden doğmaktır.
Ve bil ki dayanmak beklemek değildir;
dayanmak, direnmektir,
dayanmak, teslim olmaktır,
dayanmak, hakikati sevmektir.
Hüseyin Erdinç
Hüseyin ErdincKayıt Tarihi : 17.9.2025 04:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!