Hıçkırığı kırılmış lekeli duvardan geçilmez
çaresiz kıldan ince boynu! ..
lanetli ayin töreninde adamın biri kadınla
son uykusuna sallanır bez torbası beşik...
ah kadın! ..
yok oldu mu dövdüğün suçun ortadan
toprak okşuyor vurduğun yerleri
annesi; ağlıyor mu bak yavrun! ..
duyamazsın,
senden daha yumuşak elleri...
Sesil
Kayıt Tarihi : 12.11.2006 02:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çocuklara neden hayat veriyor insanlar? Güç gösterisinde bulunabilmek için mi? Büyükler kendi hatalarına katlanamadıkları için mi hırpalıyor? Çözemedikleri sorunlardan kime güçleri yeterse, hınç mı alıyor? Hepimiz bir zamanlar çocuktuk. Hatırlayın lütfen neden, neden? ... (Şiirimin çıkış nedenlerini yazamadan edemiyeceğim. Dayanamıyorum. Yetersiz geliyor sözlerim...) Kahrımdan kıvranıyorum. Aile içi şiddeti ve çocuk ölümlerini tartışalım lütfen! .. Sosyal bir sorun olarak ilgilendirmez mi bizleri? ! Özellikle her kesimi tahrik ederek dikkat çekmek için bu başlığı uygun gördüm. Aslında öylesine ört bas edilen, özellikle; aile kutsallığı adı altında, ne vahşetler yaşanıyor toplumumuzda... Ne olursa olsun, hangi boyutu ile olursa olsun, tartışılarak deşilmesi gereken bir sosyal yaramız var... Çocuklarımız, gençlerimizin okullardaki hali içler acısı... Şiddet; tüm çarpıklığı ile ivme kazanmış durumda... Yanlışlarımızın kaynaklarını bulmaya çalışmak zorundayız. Görmezden gelerek nerelere varıyoruz farkında mıyız? ---------------------------------------------- Şiddet evrensel, dünyanın bir sorunu. Mutlaka sorunun temelinde; ekonomik, sosyolojik, kültürel olarak çok yönlü nedensellik, hatta politik boyut dahi var. İstatistik verilerle bazı kıyaslamalar yapabilmek mümkün tabii. Fakat, özellikle kapalı toplumlarda istatistik verilere ne kadar güvenebiliriz ki! Tutucu, bağnaz, geleneklerle örüntülü toplumlarda şiddet, sonuç aşamalarında ciddi patlamalarla gizlenemez hale dönüştüğünde ancak göze batıyor. Yani sonuçlardaki vahşet biçimi ile ortaya çıkıyormuş gibi algılıyabiliyoruz ne yazık ki! .. Aslında, bu patlama nöbetler tarzında, öbek öbek farklı noktalarda yansımalar halinde oluyor. Bir çeşit yoğun enerji birikiminin boşalması gibi... Bizim ülkemizi ilgilendiren şiddet olgusunun ise farklı nedensellikleri var. Homojen bir toplumsal yapımız yok. Bağnaz, gelenekselci anlayışa sahip kesimlerimiz olduğu kadar, değişik geçişler barındıran sosyal kesimlerin karmaşıklığı içinde çeşitli etkileşimler gözlemlemek mümkün. Öte yandan bu karmaşanın içiçe girmişliği,(kırsal kesimden metrepol kentlere göçler, yaygın kitle iletişim organlarında yoğun gelişimin etkisi) farklı sosyal kesimlerin birbiriyle etkileşimi de, beraberinde içsel karmaşaları-uyumsuzlukları-çatışmaları yaşatmakta insanlarımıza... Son dönemlerde iyice yaygınlaşan şiddetin ivmesi tehlike sınırlarını epey zorlamaya başladı bence ve herkeste ürküntüyü de arttırmakta... Sanırım bu gidişatın, ciddi olarak ele alınarak önlemleri tartışılmalı... Özellikle aile içi şiddet ve okullarımızda çocuklarımızın şiddete yönelmesi veya maruz kalışı öncelikli kılınmalı. Eski kapalı, bağnaz, gelenekçi yaklaşımlarla çözümler geliştirmenin imkansızlığı farkedilmeli ve kabul edilmeli. Toplumsal duyarlılıklarımız sağduyulu ele alınmalı. Hem de acilen! .. Sevim Türkoğlu / Sesil
![Sevim Türkoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/11/12/dayak-ciktigi-cennetten-kisa-yolla-gonderiyor-cocuklari.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)