Bu nasıl bir zamanadır aklım almadı,
Gözlerimden bir an olsun yaşlar dinmedi,
Eriyorum, yenik düştüm bilen olmadı,
Tut elimden kaldır da gidelim hocam..
Bebeğim hoş geldin ilk durağına
Acı ektin ağlayarak umutlarına
Çığlıklarınla meydan okurcasına
Hoş geldin mutluluklara ve de acıya.
Bak bu özündür toprağın, atan
İstanbul gibi ol sen,
Dolaşayım sokaklarında,
Bin Yıllık özlemle,
Uzun uzun seyredeyim güzelliğini.
İstanbul gibi ol sen,
Bakma sen,
Ben hep böyle konuşuyorum,
Gönlüm çılgın bir çocuk yüreği
Ben sana gelmek istiyorum.
Kıpır kıpır oluyor bedenim sesini hissedince
Ben kaçak sevdaların kurşunlanmış çocuğu
Uykusuz gözlerin yorgun gülüşü
Ve kahpeliklerin hedef tahtası.
Adım böyle konmuş,
Namım yürümüş el diyarında.
Racona tersti mutluluk fikrimce,
Bilmiyorum,
Kaç ayrılık daha yaşar bu gönül,
Kaç yaprak dökümü,
Ve kaç gönül yarası
.
Tüm dünyaya küsmüşçesine
An gelir yorulur kalem şairin elinde,
an gelir çekilen acılara boyun büker,
an gelir anlam veremez usta ellere.
Şair söyler,kalem yazar çaresizce.
Elinden gelse mutluluklar için çığlıklar savuracak,
Şair tutar kalemi ,
yazda baharda değil,
kara kışta sevdim seni,
kar yağdı,
sen geldin,
buz tuttu gönlüm,
seni görünce.
EY ASLINI YİTİRMİŞ İNSAN GÖRÜNÜMLÜ KÖPEKLER,
BİR NEBZE FİKREDİN ORDA SİZİ NE BEKLER,
ZULMÜN SONU HAZİNDİR BÖYLE SÖYLER PEYGAMBER,
YAPTIKLARIN KAR KALMAZ SENİNDE SONUN MAKBER...
Nereye baksam hep seni görsem,
ressam olsam da resmini çizsem,
seyyah olsam da gönlünde gezsem,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!