Kim durmuşsa bu hâk yolun önünde
Onun karşısında duracağız biz
Herkes can verse de yolun sonunda
Gövdemizle engel kuracağız biz
Siz misiniz bu millete kelepçe?
Gün geldiğinde de söyleyin mertçe
Allah bizlere güç, kuvvet verdikçe
Bütün zincirleri kıracağız biz
Aldırmam kahpeler pusular kurmuş
Farketmez kör kurşun alnımdan vurmuş
Çakallar, domuzlar dağları sarmış
Derin inlerine gireceğiz biz
Pes etme vermeden son nefesini
Rabbine sarıl, o duyar sesini
Kuşatıp batılın sarp kalesini
Dört bir köşesini saracağız biz
İhtiyacımız yok zevke düşküne
Gafiller görünce döner şaşkına
Türklüğün aşkına, Allah aşkına
Bizleri vuranı vuracağız biz
Bulmak için hâkkı, unut kendini
Nefsine, şeytana bildir haddini
İnkârın dağını, küfrün kalbini
Ortadan ikiye yaracağız biz
Gözümüzden sildik yalan dünyayı
Kaybettik benliği, bulduk mânâyı
İplik iplik, nakış nakış sevdayı
Temiz gönüllere öreceğiz biz
Belki asır sonra, belki de yarın
Güzel günler yakın, zaferler yakın
Zalimin boynuna geçirmek için
Düğümlü ipleri gereceğiz biz
Ak bir güvercindir sevda gönülde
Göklerde bir bayrak, türküler dilde
Ölmek gerekirse bu kutlu yolda
Canları bu yola sereceğiz biz
Davamdan vazgeçmem kalsam tek nefer
Son nefeste bile ‘’Allah-u Ekber’’
Kimler saplamışsa Türklüğe hançer
Bunun cezasını vereceğiz biz
Haramdan saltanat çöker zamanla
Bozkurtlar geliyor yüce imanla
Madem bir oldunuz hain yılanla
Elbet hesabını soracağız biz
Kayıt Tarihi : 12.5.2014 23:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!