Kıvırmak her ne kadar dansöz mesleği olsa da, şimdilerde bir takım dış mihraklarda ve iç mihraklarda ki oraya yerlemiş vatandaşlarda da gözlemleyebiliyoruz. ''Ya ben onu aslında Sayın Şerbetçiye söylememiştim de o öyle algılamış.'' Niye öyle algılamış bilen yok. ''Bu terör örgütü bizi tükürüğü ile boğarmış.'' bir muhterem öyle buyurmuştu bir zamanlar. Şimdi ifade verip savcı ve hakim karşısına çıkınca birader ''Yok ya ben onu Türk Ordusu için söylememiştim, öbür terör örgütü idi benim kast ettiğim.'' Kızma birader bu söyleyeceğim lafa, hoş kızsan da fark etmez. Allah cezanızı versin sizin en kısa zamanda ne diyeyim. Birbirinize düşün de birbirinizi yok edin, arada olanlar masumlara olmasın...
Şimdilerde her şey kayıt altında ağızdan laf bir kere çıktı mı, ok yaydan çıktığı gibi geri dönüşü de olmuyor. Hadi inkar edin de görelim. Alem de amiyane tabir ile bir laf vardır ''Delikanlı olun keşke ciğerimi yiyin.'' denir... Bunlardan ne köy olur ne kasaba... Hatta üç beş haneli belde bile olmaz. Ancak çok güzel dansöz gibi kıvırmayı bilirler... Kıvırmayı bilenlere de davul ve zurna ile eşlik etmek gerekir kanımca...
Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla da derler. Bir kıssayı burada paylaşalım izniniz olursa eğer. ''İhtiyar çift gelinlerini işe alıştırmak için, o gelince evi süpürür gibi yapıyorlarmış. Adama karısına sen ver bana ben süpüreyim diyormuş, karısı da elinden süpürgeyi vermeden, olmaz vallahi olmaz ben süpürürüm diye çıkışıyor imiş. Gelin de uzaktan seyrederken ''Ne çekişiyorsunuz sırayla bir biriniz süpürün sonra da diğeriniz süpürsün ben de şurada rahat rahat kahvemi içeyim.'' demiş.
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta