Dandini Dandini Dastana Mastorlar Girmiş ...

bugün cuma mıydı? yoksa pazar mı olmalı?
sırtımın kavislerinden ölü bir ağız çıkıyor
konuşabildiği kadar alkollü ve votka kokuyor
dudakları, ağzı tamamen küfelik
saçları hafif boynunda yüzüyle sevişiyor
gece teslim almış ellerini
ve kelepçe
hayır
sanki zırh
…ve bir baltayla onarılmış
küçük bir mahzendeyim her yer içki
-teşekkür ederim almayayım
diyemeyecek kadar mastor
bir kız geçiyor aynanın önünden
sonra bir gürleme sesi, hey
vaveyla,
hiç tarzım değil…

hızlı bir ay doğuyor başımın ucuna
ve sevgili uşağım büyük ihtimal
birazdan sabah oluyor
“geceyle günün bir anlıkta olsa kavuşması”

kim anlayabilir şu halimi
kim?
se…
sanki sırt üstü boşlukta yüzüyorum
ve deniz altımda mı üstümde mi tam olarak bilemiyorum
bedenimin bu yanması güneşten değil

illüzyonist bir yıldız geçiyor yüzümden
gitmek bilmiyor parıldadıkça
kendini bir şey sanıyor sayın yıldız
tanrım ne kadarda ahmakça
\\laf aramızda yıldız,
bu güzelliği nerden alıyor, bilinmiyor\ bunları rüyamda mı yazıyorum belli değil
kimse şiirsizliği hak etmiyor…
ben bazen rüyamda şiir yazdığımı bilirim
bazen de şiir yazarken rüya gördüğüm oluyor
rüyalar gerçek mi emin değilim
şu saatten sonra neden emin olabilirim, bilinmiyor…
sürrealist bir güvercin ağzımın ucunda
konuştukça dudaklarıma yapışıyor
-hayal olabilir-
(kesinlikle öyle)
açlıktan ölmek üzere olduğunu seziyorum
saat 03:44 gün döndü ve az serinlik lazım, şimdi
kim kendini verebilir bana
kim?
se…
peki bu eller ve sıcak dudaklar kimin
kim?
“senin”
kim ellerimi tutacak benim
bu kadar ninni yeter!
“uyu artık Yasemin…”

24.08.08 Pazar