Dönen, değişen gece gündüz gibi
Ân ân uzuyor, kısalıyorsun
Denize koşturan bir ırmak gibi
Mevsim mevsim coşuyor, duruluyor, boşalıyorsun
Kıskançlık; içinde bir duvar gibi
Dağ dağ düşünüp bunalıyorsun
Hüznün ellerinde bir dolu sünger gibi
Sıkıla sıkıla büzüşüp sonra açılıyorsun
İyiniyet; zaman zaman düştüğün boşluk gibi
Güven güven kayıyor, alık alık dolandırılıyorsun
"Tekrar olmayacak!" sözünü tekrar ettiğin gibi
İnce ince eliyor, çizgi çizgi karalıyorsun
Sinirin sinir; kabarmış deniz gibi
Öfke öfke, sahil sahil salıyorsun
Hırçın rüzgâr yağlı bir kırbaç gibi
Vurup vurup kayalarda parçalıyorsun
Alınganlık; başına bela gibi
Ne çok, ne çok takılıp sarsılıyorsun
İncelik; hoş kokulu bahar rüzgârı gibi
Ilık ılık dokunuyor, eriyip ayılıyorsun
Yavrusunu kaybetmiş bir ceylan gibi
Sevgi sevgi; yağmur yağmur yollara takılıyorsun
Başını uğruna verecek gibi
Sadık sadık dosta dost kalıyorsun
Oyunun koynunda bir çocuk gibi
Zevk zevk hayattan ân alıyorsun
Denizin üstünde bir martı gibi
Balık balık dalga kovalıyorsun
Avını arayan bir kaplan gibi
Geyik geyik kokuyu yakalıyorsun
Kaplanın pençesinde bir geyik gibi
Hırıl hırıl hayata asılıyorsun
Geleceğin önünden kaçılmaz gibi
İmtihan imtihan yalpalıyorsun
Ta ezelden aşmaya bir sözün varmış gibi
Mecbur mecbur yokuşlarda çabalıyorsun
Sözünün vaktine yaklaştın gibi
Saat saat sayıyor, gün gün azalıyorsun
Erişmeden yol bitmez; bildiğin gibi
Ümit ümit "Hu!" deyip çoğalıyorsun
20 Nisan 2006
Kayıt Tarihi : 21.12.2022 12:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!