Dalaylama Şiiri - Ünal Serhat Yorgancı

Ünal Serhat Yorgancı
134

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Dalaylama

Sabahları şehir çok güzel kokuyor
Ve ben yabancıyım bu kokuya.
Yeniden başlamalı bu şehir,
Sular durulmalı,
Kanlı eller yıkanmalı.
Denizi birleştiren ırmaklarımda,
Göğsümde mavi bir dalga gibisin.
Her an bir şey olabilir.
Kimi zaman deliye dönerim,
Kimi zaman tanrı olurum.
Ne zaman uyansam, pencerenin ardında martılar Belki de rüyalarımı boşa çıkaran onlardır.
Her türlü güzelliği taşıyabilen,
Etkilenmeyen bir duyarsızlık içindeyim.

Ne zaman acı çekseler, aç kalsalar,
sürekli geç kalmış gibi koşan insanlar
kendi meşesini fırlatırlar ortaya.
Oraya konan meşe kiminin ayaklarına dolaşır
Kimisi onun yandığını anlamadan edemez
İnsan yaşlandıkça, yalnızlığına alışır mı?
Uyumuyorum gece yarısından sonra
İyi insanlar uyur zaten
O vakte kadar kötü insan kalır
Güneş de öyle düşer mi Akdeniz'den
İstanbul'un üstüne?
Varsa korkunç yarığı mahzenlerin
O alev alev, çağlayan koparak denize,
Kurtuluşu da orada mı arayacağız?

Gökyüzü mavisinden, gölgesi solda kalan
Beyaz, ortasında yüklü gecenin
Işığını içine çeken, yanağında dalga dalga
Akşamın yeşili bir çocuk ağlar.
İçimde bir kırık saat gibi
Ve bir yaşamak ormanı var.
Bir bıçak gibi kesik
Ve bir boş şişe.
İçimde bir çığlık geçiyor.
Bir yaprak düşüyor göğsüme
Ve ben büyüyorum..
Ne bu tutunmuş ellerim?
Eskiden içimden geliyordu bu sarılma işi
O zamanlar saflıktı adı
Gözlerin ellerimi ısırırdı.
Üşüyorum, bana bırakılmışım, diye
Ve uyandım güneşli bir günde.
Kanımdan bir şey mi dökülüyordu,
Yoksa ben mi şelale oldum?

Ünal Serhat Yorgancı
Kayıt Tarihi : 18.12.2023 03:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ünal Serhat Yorgancı