Menekşe, fesleğen, lale, mor sümbül.
Bin bir çeşit çiçek; içlerinde gül.
Ona âşık olmuş çileli bülbül.
Benim kokladığım gül daha başka.
Bir sefer olsa da uzak illere.
Varsam, yüzüm sürsem kutsal yerlere.
Mecnun, Leyla için düşmüş çöllere.
Benim dolaştığım çöl daha başka.
Hasret Sana gönlüm, ruhum Sana aç.
Yaralı kalplere olursun ilaç.
Ben Sana meftunum, ben Sana muhtaç.
Yanar yüreğimde kül daha başka.
Hasret ateşi bağrımı yakar.
Gözyaşım sel olup, ummana akar.
Coşkun seller gibi bendini yıkar.
Beni sürükleyen sel daha başka.
Tan yeri ağarır, günün müjdesi.
Ağaçlarda öten kuşların sesi.
Bana huzur verir ılık nefesi.
Seher vakti esen yel daha başka.
Aklına geleni söyleme öyle.
‘İki duy, iki gör, ama bir söyle.’
“Ya hakikat konuş, ya sükût eyle.”
Doğruyu söyleyen dil daha başka.
Kulun Yaradan’dan budur dileği.
Helal lokma olsun onun yemeği.
“En hayırlı kazanç elin emeği.”
Çalışıp kazanan el daha başka.
Atanı unutma iyice tanı.
Vatanı uğruna vermiştir canı.
Bayrağındaki renk şehidin kanı.
Benim bayrağımda al daha başka.
Kayıt Tarihi : 3.7.2013 15:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!