Kim diker ki buraya bu gülleri
Eli boş mu geldim sanırlar beni
Bilmezler ki içimde kalanları
Duymazlar içimdeki bülbülleri
Neden dinlemezler ki beni neden
Yaftam bile boş,yazacak bir şey yok
Birileri anlatsın da bileyim
Kim verdi; Kararı Hükmü İnfazı
Ne zaman hak ettim kini, garazı.
Ey yüksek dağlarına kar olduğum,
Kara bulutları gönderme bana
Alaca aydınlıktı gündüzlerim.
Çiçekler açmaz olmuş mor dağlarda
Cıvıltıları yutmuş fırtınalar
Mevsimler kaybolmuş kuru dallarda
Sessizlik sarmış, tuhaflaşmış her şey.
Kimse kal demesin kalamam
Çekin yollarımdan yokuşları
Akmasın damlasında boğulduğum,
Tutsun İstiridye incilerini
El sallayıp ta vedalaşamadım
Sevmiyorum ısmarladık demeyi.
Gözlerimi kaçırmamdan anlasın
Anlasın nasıl kopup gittiğimi
İki damla yaş bıraktım oraya
Biri benim yerime, biri onun
Anlasın artık ona gittiğimi
Nerde başlayıp nerde bittiğimi.
Yolun yanımdan geçsin, kokun gelsin
Bir avuç yıldız,yağmurla karışık
Kulaklarında çatal kiraz olsun
Kaküllerden de bir tutam unutma
Sevdiğimiz şarkılardan da bir demet
Ben gamı kaseveti sevmem bilirsin
Gitmeden İhlas Fatiha ve Yasin.
Söyle kimse gül getirmesin
Ağıtları oldum olası sevmem
Onun için bülbül gelsin istemem
Çile üstüne çile katlanamam.
Şöyle uzunca bir servi gölgesi
Üzerinde serçe cıvıltıları.
Her zaman beni heyecanlandırır
Küçük serçelerin çırpınışları.
Ey yüksek dağlarına kar olduğum
İnsaf et koma beni bu hallere
İzin ver de burçlarını aşayım
Gülü dalında, bülbülü gülünde
Ve gözüm gözünde, elim elinde.
Ey yüksek dağlarına kar olduğum,
İnsaf et koma beni, bu hallere..
Kayıt Tarihi : 4.6.2016 10:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!