Dağların Kitabesi Şiiri - Sibel Orcan

Sibel Orcan
30

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Dağların Kitabesi

Geçmişin yadigarı dev cüsseli Toroslar
Kirpiğinde kırağı, ellerinde nasır var

Bize eski çağları anlat hadi Başkonuş
Gözlerini devirme, susma bari sen konuş!
Maraş topraklarıyla kesişince yolları
Nasıl bir devlet kurdu Dulkadiroğulları?
Belki bu yüzden doğdu bağrı yanık şairler
Belki bu yüzden ağır yazılan tüm şiirler

Âşıkların eline saz olunca ağacın
Tezeneye dönüştü sapında bir tel saçın

Uykulara dalınca Ahır Dağı'nda sular
Üstünde beyaz gömlek, üşür Yedikuyular
Sürü otlatan çoban sormuş mudur hâlini?
Şefkat dolu sözlerle tutmuş mudur elini?
Sana benzer dedemin anlattığı öyküler
Seni söyler ninemin dilindeki türküler

Öyle hüzünlü bakma gönlü yaralı dağlar!
Gözleri on üç bahar, alnı nakışlı dağlar!

Hikayeler yazarken Çukurova anbean
Kimi olur Şahmeran kimi olur Şeyh Meran
Hayat kitabesinde silinse de seneler
Bitmiyor sana dair köylerde efsaneler
Hâlâ Kozan Dağı'nda serin göze başında
Ala gözlü bir dilber bekler yirmi yaşında

Binboğa'ya, Düldül'e, Berit'e sırdaş olan
Hangi yaylalarında gezdi Karacaoğlan?

Hıdırlının yolunu sorsam sana neresi
Bastonuyla gösterir yaşlı Şeytanderesi
Kilikya'nın imzası, Sarayın kulesidir
Helenistik dönemi anlatan bir sesidir
Kitaplara bakarak arasam da izini
Korur Adamkayalar yüzyıllardır gizini

Kulağıma çalınır matem yüklü ıslığın
Beni hüzünlendirir utangaç yalnızlığın

Keykubad'ın kışlağı eteğine kurulmuş
Ölümsüzlük sırrını Geyik Dağında bulmuş
Şu asırlık güzelin saygısına bak hele
Selçuklu'dan bu yana ayakta Kızılkule
Bir kalpte filizlenen sevda gibi güzelsin
Bilirim candan öte, cânân kadar özelsin

Masum yüzünü gören ilk bakışta vurulur
Rengarenk çiçek açar dalında aşkı bulur

Görkemli Aspendos'a eşi yok denilse de
Parmağında parlayan tek taş pırlanta Side
Her döneme açılır büyülü sokakları
Kadim çağdan bir bölüm fısıldar dudakları
Şakağından süzülüp düşerken nazlı Melas
Köpük köpük kucaklar ufukta mavi atlas

Ey sevgili Toroslar! Manavgat'ın kalbisin
Alnı açık, başı dik Türkmen Beyi gibisin

Sanki bir yörük kızı Teke Yarımadası
Poturlu efelere çalım atar edası
Bey Dağları'ndan geçer tarihî Likya yolu
Farklı güzergâhlara ayrılır her bir kolu
Mitolojik dönemi kabul etmese de us
Olimpos'ta dünyayı yönetir gibi Zeus

Kumlu ayaklarını öperken derin derya
Yeşil duvak ardından bakar antik coğrafya

Semah eder bulutlar zirvelerin burcunda
Toprağına su taşır damla damla avcunda
Bahar yağmurlarında ak saçların ıslanır
Güneşin son çığlığı yamacına yaslanır
Akşamın eşiğinde sana döner hep yüzüm
O mahzun duruşuna takılı kalır gözüm

Gölgelerin ardına gizlenir yokuşların
Yüreğimi titretir çocuksu bakışların

Dünü bize yansıtır yüzündeki her çizgi
Keşkelerin matemi lahitlerdeki bezgi
Omuzlarına çökmüş yılların yorgunluğu
Günleri yavaşlatır zamanın durgunluğu
Nereden bileceksin kaç asır oldu yaşın?
Kaç mezarın başına dikildi hüzün taşın?

Çoğalsa da inançlar olmaz dağların dînî
Tüm uygarlık gözünden durma seyret kendini!

Sibel Orcan
Kayıt Tarihi : 25.2.2025 10:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!