Dağlara Yolculuk Şiiri - Şahbettin Uluat

Şahbettin Uluat
501

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Dağlara Yolculuk

Kentlerden kırlara,
Ovalara, dağlara
Çıktıkça
Kara büyülerden,
Azat oluyorum.

Yalnızlaştıkça
Özgürleşiyorum.

Ruhumun ve bedenimin,
Yönetimini,
Maskeli tanıdıklardan,
Kara pelerinli yabancılardan
Şehrin caddelerini tehdit eden egzos gazlarından
Kurtarıyorum.

Gözlerimde fer,
Kulaklarımda kuş cıvıltıları
Değişiyor,
Bambaşka biri oluyorum.

Bebeklikte yitirdiğim
Bağları,
Bağlantıları
Renkleri ve müzikleri
Birer birer
Yeniden yakalıyorum.
Asıldıkça fazlasını buluyorum.

Keçilerle keçi,
Kelebeklerle kelebek,
Kertenkelelerle kertenkele
Gezerken,
Her birine parça parça dağılıyorum.

Dağıldıkça çoğalıyorum,
Çoğaldıkça büyüyorum.

Baharın
Genç, yumuşak, narin
Bitkilerinden
Yazın ve güzün
Dikenli, sert bitkilerine akıyorum.

Beni ve herkesi
Hep çeken toprağı
Şehir insanından önce keşfediyor,
Dost oluyorum.

Günü geldiğinde
Beni gerçek özgürleştirecek olanın
O olduğunu biliyorum.

Dağ köylerinde yaşayan
Ak saçlı nineleri,
Ak sakallı dedeleri selamlıyorum.

Köyün çeşmesindeki gelinlere,
Deresindeki cıbıldak çocuklara
Kahvesindeki adamlara,
Merasındaki çobanlara el sallıyorum.

Yüzyıllar öncesinin türkülerinin
Ağıtlarının yankılandığı dağlarda
Yüzyıllar önce bu dünyayı terketmiş ruhların çağrılarına uyup
Mağaralarında konaklayıp
Ottan ve av hayvanlarından ibaret
Sofralarına oturuyorum.

Martılara,
Kartallara,
Özgür rüzgarlara yaklaştıkça
Yani
Elektrikli, kömürlü ve sıvı yakıtlı dünyadan uzaklaştıkça,
Atıyorum sırtımdan,
Aklımdan
Ağırlıkları bir bir

Daha bir ben oluyorum.

17.10.2012

Şahbettin Uluat
Kayıt Tarihi : 15.12.2012 14:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Şahbettin Uluat