Hasretinin mevlasıdır yokluğun
Buz damlasıdır dağ göllerinde
Üşütür kalbini gecelerin
Böyle gecelerde duyulur
Öykünmesi hiçliğe dağların
Ve bir gün karışır silüeti endamının
Sessizliğine gecenin, sonra;
Düşer ateşi sensizliğin
Gayrı kesilmez ağlaması ecelerin
Ağlar, koca dağlar da ağlar
Dökülür gözyaşları sel olur da,
Çağlayanlardan aşağı, çağlar.
Bir dev kazanında tutuklu kalır
Gözlerine takılır da aklım
Çırpınırım, köpürürüm kurtarmam...
Ve malumdur sonrası:
Vururum başımı taşlardan taşlara
Varmak pahasınna akıpta.
Bir ardıç gülümser bakmadan eğriliğine
Uzak, yaban diyarlardan
Bakmadan uzak oluşuna.
Oysa ben çiçek çiçek açmış,
Kelebek kanadında uçmuş,
Toprağıma cemrayi saçmış,
Nimetimi istiyorum güzelliğine bakıpta,
Ruhuna, rengarenk oluşuna,
Ve cennetten gelmişliğine,
Gün almış gül dalında
Çiğ tanesine has gülüşüne
Sevdana akmak istiyorum
Sevdama akmak istiyorum
Denize varmak istiyorum
Sana akmak istiyorum
Derine dalmak istiyorum
İnciyi bulmak istiyorum
İncimi bulmak istiyorum
Seni bulmak sende kaybolmak istiyorum.
Kayıt Tarihi : 10.4.2003 17:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!