Durgunluğun getirdiği her şeyiyle birikintiler- dir içime çöken; ağır hengamesini bileklerim taşıdıkça nefesim deliyor topuklarımdaki azmi durduruyor. Köreliyor mu bir şeyler, tükeniyor mu?
tüm bu karalamalarımın arasında yitik bir ton ücrada bırakılmış sayfamın üzerine
basıldıkça katlanmış…
Kendisini düşünen bencilin teki olmasaydım…
zaaflarımla yönetiliyorum.
Öyle muamele görüyorum hayattan, zevk alamıyorum.
“ben! ben! ” illa ki “ben” le tükeniyorum,
karmaşamın alt basamaklarında yığınla beni bekleyen aklımla zıtlaşan bazen onunla çocukça yarışan perişan halime bakıyorum,
sendeliyorum,
topallıyorum …
Dinamik bir atlasta deveran eden “bir şey” her şeyiyle içime düşse
Düşse
Düş- se
Ben ona yetişmeden
O bana yetişse!
29 mayıs 2007
el! f
Kayıt Tarihi : 26.7.2007 21:20:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Elif Kızıltaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/07/26/daginik-zihinler.jpg)
Dolayısıyla değişimi, gelişimi ve mükemmele ulaşması mümkündür.
Yeter ki istesin,
Yeter ki dünyadaki en değerli kişi ile tanışabilsin!
Kendisi ile'
BEN in içselleşmiş haline dair nefis bir anlatım.. tebrikler
kutlarım
şiir adına...
TÜM YORUMLAR (3)