Yılan Dağı'nın eteklerinde duran an, Hafızada bir ışık, taze bir ferman. Karşıda Erciyes, heybetli, bembeyaz, Soğuk rüzgâra inat, kalp taşıyor biraz.
O küçücük bağ evi, bir sığınak gibi, Sıcak dostlukların demlediği tarih. Sobanın üstünde yanan o közün sesi, Dışarıdaki dünyanın unuttuğu nefesi.
Pencereden süzülür Kayseri'nin ışığı, Senin gözlerinde durur zamanın akışığı. Ne yürüyüş ne koşu, sadece durmak yeter, Hayatın en sade güzelliği seni davet eder.
İki dost, bir sevgili ve sen, sevgili Dostum, Sohbet akar gider, hüzün de olsa sonu. Çünkü biliriz ki, ayrılıklar olsa bile, Anılar baki kalır, sevgi olur çile olur.
O çay bardağındaki dumanlı buhar, Şimdi kalbimize sızan en güzel karar. Hayatın karmaşasından bir mola bu duruş, Dağın sırrına ermiş, içten bir kavuşma olur. . 10.10.2023
Zühre TürkeliKayıt Tarihi : 11.12.2025 02:48:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!