Al göynek mor yaka çiçekli fistan
Şal kuşaklara ömrünün yongasını sarmış güzelliği gülistan
Firezlerde gün yanar eğni etekleri tutuşurdu güneşin
Çay özünden yığın gölgesinden yeller eserek
Deste toplayıp türkü bağlamaya saza
Kasnak gözer elek eğiş tokuş
Davar tezeğünden yakıt
Mısır püskülünden cuvara dolarlen varda yok zaman
Baaaaaooovv
Aberiiii ulan ben nasıl oldu da dışarda unuttum bu bağı bunca dağı
Ne anladım be bu işten sankiye tepeyi düzü ırmağı tarlayı demeden
Korukların toprağa uzanıp salkım serdiği
Üzüm üzüme bakaaaa
Bakaaa
...bakaaa
Uzağa düştü insan ve zaman
Silindi yazılan yazı kayboldu ne dün ne yarın
Ne kapıda sarımsak bahçesi ne dağda kekik kokusu
Karanlığın neresindeyiz şimdi bu vakit
Ne şekil nisan kasım bu
Nicolduk kardan buzdan bağdan bahardan
Hangi kaf dağında yitikler masalı kurt ve kuş
İmece usulü tandır ve ekinsiz üzümsüz harman
Neyin nesi çalınmadık kapı oturulmadık dünya gidilmedik yol
Bir birinden yüz çevirip bakmaya bakmaya
Bu kimin nesi hınca hınç felç fecir
Nutku durgun nevri dönük ahbabı sus
Cümle alemi hozan babında
Kalbur güğüm dirgen keven ve kenger
Kasım/20
Kayıt Tarihi : 17.11.2020 15:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!