Üç güzellik dört asimetrik çirkinliğe zaten boylardı
AKP’li ne var ne yoksa acil tehdit kucağı huylardı
Sadece Hiroşima mı, durum daha ağır vahimlerdi
Her birine tek şüphe bakışı yetmez, sille tepki olmalı
Tezkere oylanır, dağ fare doğurur, kümesler follanır…
Ciğerleri kediye değil, fareye yem olmaya çoktan şekilli
AKP’li ne var ne yoksa acil verem kucağı soysuz zehirli
İnsanda vicdan olur, bu kucak alemliği değil ki bilmezliği
O kararlılıkları, vahşetin en muhteşemi denilen Somali
Yanında az kalır, insan da beseleyebilse bir kerecik hayali
Yeryüzünde Avrupa, Amerika, Arap, Yahudi cincinliği
İngiltere’yi utandıracak, kursaklarını inceltecek hinliği
İnceldiği yerden kopsun, can bedende iken daha bilmeli
Yaşam için bu yıkıma AKP’li ne var ne yok tadar inlemeyi
Etekleri zil çalıyor zillilerin, erkek şemallerinin verileri…
Ermeni, Kürt, Tarikat, dış güçlerle kurmuşlardı kerhane
Daha ne oynanacak, hangi demden çalacak diye terane
Nasıl sunulur, kime dilenir, ne denir, bu dehşetli virane
Yürekleri çoktan harabe, yemlendiği peynir o adapname
Olmayan vicdan, var olan insan kılığı nereye edilir havale
Değişikliği AKP’den beklemek saflık, ruhları yıllar emeği
Hep orospu derken orospulara bu hakaret diye değildi
Sahi, orospular ne diyor, neredeler onlar şimdi
Dağ fare doğurup, öküzün boynuna tutunursa dünya
Efsanenin masal kuşu kanadını kırar, doğar mı anka kuşu belki...
Ekim 2007
Oturup konuşulamaz Terör hakkı, terörizm ruhu fırlaklığı
Bir devlet içinde devlet kurmanın adı imiş özgürlük varlığı
O sığınılan ülkeler yardımlarına sorun, versinler ona toprağı
Ne milliyetçiliğim, ne toprağım konuşulacak malzeme değil
Kayıt Tarihi : 17.10.2007 16:58:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu, şiir diye, yürek acımı kaldırmayacağım ne buradan, ne de içimden. Zira, hep güzelliğe yücelme değerinde sürekli tepinmenin resmi de çiziliyor olduğuyla, bir taraftan tepinenlari aynasında görmelerine olanak olarak; sen güzelliğinden kaybetme, ama ben tepineceğim huysuzluğu mutlak düşünülecek. Diğer taraftan bu beddua, yaşam var oldukça yüreklerde taşınacak, ahrete de taşımayı bilecek olduğuyla; insanlar mutlu değil gerçeğinin utancıyla da yüzleşme düşünülecek, Allah huzurunda… Kriz bir fırsattır. Bu fırsat fesatlığına göğüs germekten insanlık usandırılamayacak. Güzelliği bu ayar düşüklüğüne taşıyan fesat unsur, en ufak bir ilişki de dahi taviz bulmamalıydı. Taviz vermek rahatlıktır. Her ne kadar rahatlık tercih edilecekse de, bu rahatlıkta taviz bir edepsizliktir, edepsizliğe giderek sınırın yırtıldığı ar damarının çatlayışına varacak olan, edepsizlikte arsızlık varlığı bile kaynayacak ve üstelik edepsizlik düşkünlüğüne yataklık olur. Taviz verilmez! Ölünecekse ölünür! Ölüm sancılarını uzatmak bönlüğü uzlaşı değildir. Ölümün kısası uzunu diye, hekimler çalışabilir, aynı çalışmayı her meslek de üstlenmeyi bilecektir. Her anne, neye doğurduğunu er veya geç bilecektir. Bilinçli bir üreme, bilinçli bir milli duyarlık, bilinçli vatan varlığı temeline ayrışmaz değer olacak, uygarlığa taşınabilecek, er veya geç. Eğer terör içimizde olmasın istiyor isek, millet hakimiyetini koruduğunu hep göstermeli. Savunu olarak ordu görevini şaşmayacaktır, kayıtsız şartsız peygamber ocağımızın sancağını taşımaya bu güç elit varlığıdır milletinin. Orduyu zayıflatmaya bu bütün türden en ufak bir tutum, milletin egemenliğine hakim olduğuna bir harekat mecburiyetidir, esirgenmez, esirgenmeyecek. Bugün değil de yarın denilen kavramın yer almadığı mekan ve andır. Uluslar arası ilişkiler hep bu desteği bekler. Uluslar arası ilişkilerin koptuğudur saldırmalar, imdat yalvaran bu çığlıklardır, milletine muhtaç. Dünya, intihara sürüklendirilemez. Harita yeniden çizilecekmiş, canı sıkılmış savaşacakmış, yeni tarih yazacakmış gibi bu basitlikleri savaşılmalı, ama ülkelerin kendi halkları, savaşın bu mantıksızlığını biliyor olduğundan emin olunmalı. Hangi ülke neden sınırından pay verecekmiş, eğer evrensel bir ilişki niyeti yürütülüyorsa? ... düşünüldüğü istenmeli, hem her ülkenin halkından, hem sorumlularından… Saçma ayaklar edepsizlik inatlığında boylandı yine. Bırakın canım, kürt desinlermiş, Amerika çekilsinmiş, Barzani Talabani rahat mı dururmuş sonra diye sormayı unutanlara hatırlatmalı, rahat mı edermiş düşüncesine bu taviz ne demek? Ne basit bönlükler bunlar… Ben de yuttum bu masalı, öyle mi? Onlara ülke kurun diyecek ve bekleyeceğim saçmalığına kargalar bile gülemiyorlar. Bir Terör varlığı rahat bırakılsın denilir mi hiç? Kaldı ki, bir de ülke vermek? Utanın be! Ya deli saçmalığı devamıdır bu, ya yorgunluk, ihtiyarlık bezginliği diyen olabilir buna, ben ama dosdoğru ve kararlıca diyorum ki: merhamet dilenen dilenci! Sadece bu konuda, millet adına konuşmaya olağanca yetersizdir bu kişi. Kişi olarak, insanız elbette, zayıf anlarımız, yanlarımız hep olacak. Bu yüzden, genel bir sorun vatan ise: Yorulan çeksin elini düşünmekten! Gençler kendi geleceklerini düşünmeye yetenekli ve savaşmaya da zaten ölmeyi bilenler onlar! Bugünün gençliği yarınlarına gençlik yaşatacaklar, hem de terör burnunun dibinde… Bir gidişat var elbette Afrika’dan sonra Asya’da ve ille de Türkiye’nin burnunun dibine Irak senaryosu, üçe böl, ve Türkiye rahat bırakılacak öyle mi? Kaç yıl daha kedi köpek boğuşması seyrinden zevke alıştırılacağız? Alışan mı varmış bu güne kadar buna? Merhamet dilenen siyaseti kınıyorum! Bu cüretin olduğuna kargalar dahi küser, kanadını kendi gagasıyla yolar… kaldı ki, insanız biz, diyoruz… Toprağın uygarlığı ithal edilmez! Dışarıdan şırınga edilmez karakter! Hastalara şırınga işini hekimler yapıyor… onlar grev yaparsa hatta, kısa olsun diye düşünürler…
![Sevinç Kavuk](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/10/17/dag-fare-dogurur.jpg)
nedir bunlar?şiirmi,kehanetmi,makalemi,hikayemi,senaryomu?
biraz tercüme etseydiniz keşki!
neyse anlayana mübarek olsun.ben anlayabileceğim zevkli,manalı,edebi,mantıki ,akıcı,ölçülü şiirlere bakayım.
hadi bana eyvallah.
Millet olarak birlik ve dirlik zamanıdır,
İçine çekilmeye çalıştığımız karanlık girdaba henüz girmemişsek,vicdanını henüz yitirmemiş idarecilerimizin dirayetinin az da olsa payları vardır,göz ardı edilemez.
Eğer meselede bizim de biz tuzumuz olsun istiyorsak,Beddua gibi cümlelerle değil de hayır duaları ile bu safta yerimizi almalıyız.Biz elimizden geldiğince biz olalım yeter.
Baki saygılarımla.
TÜM YORUMLAR (3)