Bugün yine yağmur yağıyor İstanbulda
her nedense
bugün
bu koca şehir
inan bana
bütün uzuvlarıyla
mülâyim.
Caddeler insansız ve sessiz.
Bu şehir,
olası bir atom bombası,
perişanlığını yaşamışta,
amatör bir kameranın,
is renginde,
yanık renginde ve kirli bulut rengindeki
görüntü artıkları sanki,
Ve sanki
kimse bilmiyor nereye gittiğini
bir dinamit saldırısından,
artakalan balıklar gibi,
ve sanki bitmiş artık herşey
sararmış bir fotoğrafa dönmüş
şimdi gördüklerim sanki
bir yüzyıl öncesinin yaşantılarıymış.
......................
Bense arabamın camında biriken
yağmuru bertaraf etmiyorum
bu koca şehrin bulanıklığına
kendi bulanıklığımı
ve de en önemlisi
kendi hikâyemide ekliyorum.
İsyankâr müziğimin sesi kısık,
iç çebimde,
tam yüreğimin üzerinde
dafodil çiçeği.
Çaresiz seni düşünüyorum
....................
Caddeler insansız ve sessiz
ve ben
dafodil çiçeğine rağmen
mecburen sensizliğimi kabullenemiyorsam
bu kabullenemeyişim
iflâh ve ıslah olmayacak
yanımın,
sararmışta olsa fotoğrafıysa,
ne ben kalmışım bu şehirde,
ne de bu şehir kalmış bende.
....................
sen
seni bilemem
hüküm sahibi birini anlamak
bizim işimiz değil
biz idam sehpasındaki kırıntılar,
boynu kırıklar.
seni sevmek
sokak çocuklarının tatlıyı sevip
tatlıcı dükkânlarındaki tatlılardan
bir iki parça alıp
tadına varmadan daha
kodes boylarını boylaması
gibi birşeymiş.
Ve sanki çok ayıp birşey yapılmış gibi
tonlarca toplum tükürüğünün
altında ezilivermekmiş.
.......................
Bazan kendime kızıyorum
tabiat ana kulağımı çekmiş
bu çiçekle bana olmayacak olanı
anlatmıştı.
........................
tam yüreğimin üzerinde
dafodil çiçeği
mecburen seni düşünüyorum! ! ! ! !
.......................
Gürbüz ÖztürkKayıt Tarihi : 4.3.2007 12:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)