çocuk özlemi içinde gönül
geçiyor yine yâr elinden
bıkmış ve usanmış
kara tutan yüzünde arsız yapraklar
son bahara özeniyor hep
bilmiyor oysa bilmiyor ilahlar
kutsal bir vucud
erkek olduğundan utanır
ve aşk gözlerinde büyü
her yerden aynı kapıya çıkar
telaşlı ve yorgun
ne anlattıysa zarar
ne düşündüyse bozgun
geçiyor yine gönül yâr elinden
öyle masum öyle mahzun
git diyorum şimdi
geceleri ve denizleri bırakırken
ömrün hazan yellerinden
dem vakti vuruyor yine elini masaya
bir kalem
ve boş bir sayfada yıpranıyor yürek
serde ölüm var
ah ağlayarak ah gülerek
çığlık çığlığa
git diyorken bütün şarkıların makamında
uslanmadan ve korkmadan
yanan bir yangında yüzün
bu nasıl gözler böyle
ah hep perişan hep hüzün
ithaf edilirken bir şiir
hücrelerine adını yazar bedenin
ve ellerinde çürümüş güller
ve bir bardak suda susuzluğun
kayboluyor her zaman ırakta
bu sahte bu şerefsiz yokluğun
Kayıt Tarihi : 16.11.2009 22:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!