Şiirler yazıyorum her kırık hikayenin ardından.
Büyük komediler ruhuma böyle sızıyor kirli donlardan.
Görmediklerimle paylaşıyorum görünen it yaralarımı.
Köpek yüreğim havlıyor yalına hasret,
ne de olsa et heryerde et.
Kendi kapımadır hasret.
Kıyamam,
bak tam orta yerindeyken dünya sahnesinin,
narin ellerim kanayarak gülüyor.
Sahne elips ve bir o kadar da şekilsiz.
Orta yerinden kesmişler pabucunu palyançonun.
Burnuna ve korkunç gülüşüne odaklananlar,
ne çabuk da unuttular kol kadar büyük pabuçları.
Rüzgar gülüdür kerhane insanları.
Pabuçlar kesik,
burunlar çocuk sümüğü rengine bulanık, gülüşleriyse yandan yemiş.
Midemde rüzgar gülü,
yandan yemiş hayaller.
Kızıyorlar;
öfkeliler dünya insanları.
Sansar beton inşaatları.
Bir gülsene.
Kırık olmasın gülüşün.
Misal zebanidir çırağı,
İblistir ustası; alkol ve duman sofrası.
Özledim birini.
Kim, bilmiyorum.
Yüzü karaya çalmış.
Belirsiz değil yüzü rüyalarımda.
Belirsizlik pantolon ceplerinde onun,
ve de don lastiğinde.
Fakir fukara enteli; ağzı yamuk bir dantelli. Sabinin akarken çirkefliği,
doğmamış çocuklarının tatlı beyaz yumuşaklığından,
ne önemi vardır artık götünün aşkla tutuşmasından.
Son bir kez daha bulanırken öküz ölüsü sevaba,
öper misin baldırlarımdan...
Fısıldasın o vakit sadist dilin,
el izlerinin masum kırmızısından.
Doğrudur divane olduğu çerçinin,
eşeği anırırken sıcaktan.
Çerçiyi kim öper geçerken köylerin yaylasından...
Ağlaya ağlaya çekerken hayvanı arabasını, önemi var mıdır artık duymasının o büyük köle kulaklarının,
hırçın çocuk feryatlarını.
Sevinirdik görünce dondurma satanları; sözleri kayık ve alemleri yanıyor.
Bir kepçe yetiyor sevindirmeye lan suratlı çocukları.
Çalındı dede ambarından kilolarca buğday, ve ödendi işte erirken külahından dondurmaların masrafı.
Aksın bırak gözlerinden evimin toprağı; tuzlu değil sade sudur yoldaşı.
Bir çiçek ol da aç kemiklerimde.
İliğim ol, tutun ilgisine;
rahman bir rahimdir kadınlığım.
Kemikleşmiş yavşak düşler,
ararlarken saadet yolunu;
buldukları yalnız kara delikler.
Har daim cıvıtır nihayete ererken bozuk şiirler.
Hadi lan,
kuruturken bacaklarından kendi ıslağını, tekrar öp beni.
Tutuşsun har dolu sen, boğazımdan akarken.
Aşkı soruyorlardı ya,
işte oturmuş bademciklerime o,
tadı çürük yumurta tadı.
Gulê.
Bahar AdaKayıt Tarihi : 25.6.2023 14:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!