şimdi bu şehirden ayrılmanın vakti
ne ben onu nede o beni tek ediyor
gidiyoruz ikimizde
bıçakla yara yara geceyi
deşe deşe
birimiz o yana birimiz bu yana
Masalların içinde bilmecenin işi ne,
Keloğlan fakir,
Nasrettin hoca binbir fırıldak,
Aslı Ermeni olmasaydı,
Kavuşurdu Kereme,
Fakirdi oğlan, zengindi kız,
Öyle bir gün gördü gün,
Kızıl Güneşin çocukları,
İndiler dağlardan,
Sarıldılar dört bir taraftan,
Ölüme susak insan avcıları,
Kan akıtacaklar ya,
Bazen ziyarete gelir ölüm,
Yanıbaşımda durur,
Her iki tarafta kararlı,
Bir öldürmekte,
Diğeri ölmemekte,
Can almaya gönderildi,
siperleri süpürdüler çocuklar,
onlar ki
Güneşin çocukları,
onlar ki,
aşkı,
devrimi hizaya sokanlar,
Öyle bakma aşkım,
Gün açar sen gibi,
Yollara düşer sevgili,
Hasretleri ezer, geçer
Sen düşünür ben,
Yaprak savurdu sonbahar,
pirime uğradım
hırkası omuzunda
bağdaş kurduk yere
fetvasız sohbetimiz
Ahmet Yeseviden selam getirdim
aldık verdik
Pisi pisi ve ben
İki sığınmaci saat kaç acep
Ayak sesleri
Kahkahada fahişe
Şerefine dünya
Günebakanlar utancın arefesinde
O neydi öyle o nasıl bir pusu,
nasıl bir kin o nasıl bir nefret
küfrüne edep aştıran kadın
yediveren çiçeğine sıktın kurşunu
yukarıdan bakıyorum İzmir'e
ışıklar kafa tutuyor yıldıza
yalnızlıktan ölmez insan
hayat vurur geçer
bir senmisin çarpılan
aşk yiğide yakışır
gözaltılar, soğuk duvarlar
kısadır sevdanın hikayesi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!