Haberler.Com HABERLERİNE YAZDIĞIM YORUMLARDAN BİR KAÇI:
Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun,
Ergenekoncular; Sayın Profesörlerim, Değerli Yazarlar ve Sevgili Gazeteciler, PKK’ ya karşı savaşan gözü pek askerim....
Sizler adam öldürmediniz mi? Yani kanlı katil değil misiniz? Türkiye' yi bölüp parçalamak istemiyor musunuz? Beyinleri yıkanmış cahiller değil misiniz? Öğretim üyesi değil de terör örgütü üyesi misiniz? ! İnsan olmayan, cahil, cani APO' dan buyruk almıyor musunuz? Bakın o içeriden Türkiye’ yi yönetiyor!
Pişman olacak bir şey yapmadınız mı? ....
O zaman yatın yatabildiğiniz kadar? ! . Değilse çıkar, zafer kazanmış kahraman edası ile karşılanırdınız! Buralarda sürünmezdiniz! Devletin Savcısı, yargıcı dağlara, ayağınıza kadar gelirler. Size ZORLA PİŞMANSINIZ DERLER, İLERİDE PİŞMAN OLACAKSIN KABUL ET DE SENİ SERBEST BIRAKALIM derler; siz “Sayın.........’ den mektup getirdim, pişman falan değilim” deseniz de!
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Duyarlı yüreğinizle kaleme aldığınız (açılımıınızı !!!) anlatımınızı kutlarım. Sapla samanın karıştırıldığı işte böyle bir zamandayız, selam ve saygılar...
Okurken yaşadıklarımızın bir kez daha içimize sindirmeye çalışanlara yürekten lanet olsun dedim okudukça halkın artık bu aymazlara ve doymalzara dur demek zamanın geldiğinin geçmekte olduğuna ama eğer unanırsada o KURTULUŞ günlerinin güzelliğiyle onuruyla SİLKELENEREK TİTRİYEREK KENDİNE GELECEĞİ GÜNKÜ GÜZELLİĞİ BEKLİYORUM.PPK ya ses çıkarmıyan çıkaramaıyan bu HÜKÜMETİ KINIYORUM.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta