Kalk gidelim çocuk
Gidelim bu yerlerden,
Bırak zihnindeki heybeyi
Ağırlık yapmasın..
Umut var cebimde
Dünden kalma..
Türküler dökülür Zigana'dan
Çakırdağına, yaylalara
Ağasar derelerine..
Dökülür de
Sis dağını dolanır..
Mektup yazdum alasun
Meydan okur Sepetcioğlu
Ilgaz, ın eteklerinden..
Salıvermiş ince belden kuşağı
Yaman olur Kastamonu uşagı
Yaman olur, yar olur...
Memleket dara düşünce
Yorgun martıların telaşıdır marmara
Balıkçı motorlarının ardında.
Yırtık ağlardaki yosun kokusudur,
Erguvan ağacıdır Büyükada’da,
Kınalı’da Burgaz’da..
Mürefte şarabıdır Şarköy’de.
Yüzmeyi sahillerinde öğrendim
Dalgalarınla boğustum...
Kıyasıya...
Nefesim kesildi bazen...
Umudumun tükendiğinde oldu
Olmadı değil
Portakal çiçeği kokar burcu burcu
Torosların eteğinde
Çukurova’da , Ceyhan’da
Serik’te Finike’de
Dostluklar yeşerir bereketli
Topraklarında
Balkanların işi değil bu soğuklar
Küçüğüm..
Kafkasların haberi bile yok
Yer yer nefesler buharlaşır
İç kesimlerde yoğun bir umut
Serçe heyecanı kıvamında.
Ah... küçüğüm
Bu şehir
Senin yüzünden
Senin gülüşün yüzünden,
Dünyanın en güzel şehri..
Arnavut kaldırımlarında
ıslak rüzgarlarda üşüyen kanatlarım
ve sevgili çaresizliğim,
siz olmasanız ne yaparım ben..
nasıl ulaşabilirim
hoyrat dalgaların arasından
sakin suların yakamozlarına..
Hasan kaptanmı, yoksa İsmet kaptanmıydı?
Poyraza tutulmuş tekne
Kerestemi yoksa çimentomu yüklüydü?
Ne zaman bir doğan görsek gökyüzünde
Ceyhunla tavukları sayardık
Az uçmadık, üst bahçeden alt bahçeye,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!