Sen hiçbir şiiri bir cumartesi günü, Olimpos'a taşıdın mı?
Orada kaldın mı bir süre,ezilip büzülerek zambaklar gibi?
Hayali yeter be adama!
Büsbütün kalıverir varoluşun hükmü orada...
Ana mı sandın sen cumartesiyi?
Sancısını taşır mı hiç,şiirin anası gibi?
Laf! Alaksız bir dümeni tutturmuş elleri;
..
Gençliğin hakkını vermekte geç kaldım,..
Geç olsa da felekten bir-kaç gün çaldım..
İçimdeki keşkelerin hepsini sokağa saldım,..
Önünü alamadım, geri de toplayamadım.
Kumkapı, Tepebaşı Nevizade Sokak, Ortaköy,
..
At gözlüğü takmakla bazen gerçekler atlanır.
El eşeğine binen, yellenmesine katlanır.
13 Mart 2004 Cumartesi, Danimarka-Køge 15.20 *7+8
..
Bildiğiniz gibi Canım Babam İsmail Hakkı Bingül'ümü 11 Temmuz Cuma
akşamı kaybettim.12 Temmuz Cumartesi günü toprağa verdik.
Babamın cenaze törenine bizzat gelerek,telefonla,mesaj göndererek,
faksla,gazete ilanlarıyla baş sağlığı dileyen ve acımızı paylaşan
..
Geçti aşk sevda
Geçti bu cumartesi
Pazar gün ve gecesi
Sen gelecektin sevdam
Uçucaktık seninle gönül figan
Boz kırlarda geçerken zaman
Biz uzanıp,uyuycaktık,ulu orta
..
bugün cumartesi
bugün cumartesi... yürü insan seli bulvarlarda
renkli ışıklara,
albenili vitrinlere,
indirimli yazılara aldırmadan yürü.
..
Yağmurların yağıpta,
Evlerde odun sobalarının tüttüğü,
Bir cumartesi Aşık oldum sana.
..............
..............
Elimde dünden kalan hatıralar,
Dilimde memleket türküleri,
..
Ankara AKM -HER YÖNÜYLE TRABZON ETKİNLİKLERİ 3
'Kayıp Dağ' Ayşe Keskin şiir kitabının imza günü 21- Şubat-2009 (Cumartesi) saat 16:00 18:00
YER: Ada Dergisi Standı
..
Sen A B ol
Ben
Türkiye
Cee diyeyim sana
24/Kasım/2012/Cumartesi/Bodrum
..
cumartesi bugün
yarın darağacı
öbür gün yas
ben
kışa sarılmış sıcak çocuk
sen
..
Yıldızlarda kayar durmaz yerinde
Benim olacaksın günün birinde
Varsın sevdamız olsun yerin dibinde
İsmini bilmediğim bir güzel sevdim
Varsın sevdamız olsun yerin dibinde
İsmini bilmediğim bir güzel sevdim
..
Sahibini Arayan Mektuplar 3
Bu gün 23 Kasım Cuma bir birimize son defa sarıldığımız günün üzerinden bir ay geçti. Hiç aramadın. Sayende söylemiş olduğun sevgi dolu sözlerinin bir değer taşımamış olduğunu anlamış bulunuyorum. Zaman ne çabuk geçti
Bulaşıcı bir hastalık gibiydin, vücudumu öyle bir işgal ettin ki bana vermiş olduğun sevme tutkusu ile sensiz seninle sonsuza kadar yaşarım.
Bu gün 23 Kasım Cuma son defa sevgiyle göz göze gelişimizin üzerinden bir ay geçti. Bilmelisin ki, bu günden sonra seni asla rahatsız etmeyeceğim. Ayak ağrıların hiç aklıma gelmeyecek. Bir daha benim için ağlama zahmetine katlanmayacaksın. İnan İngilizce kurslarına devem et diye baskı da yapmayacağım. Elimde olmadan kendimi unutturmamak için göndermiş olduğum üç beş kontur için de özür dilerim. Bir daha tekrarı olmayacak. Bir daha asla karşına çıkmayacağım. Ama unutmayacağım da. Önce kalbimde sonra şiirlerimde yaşayacaksın.. Eğer ara sıra şiirlerimde sana sitemkar davranırsam, aldırma aşkım Bazen birden kabarıp kayalarını döven dev dalgalara dönüşüyorum. Buda benim kusurum olsa gerek.
..
Konuşmaya korkuyorum
Sesim misin?
29 Eylül 2007 Cumartesi 01:20
..
Ey Asi Ve Mavi
bugun günlerden Cumartesi
Gidişinin hemen ertesi
Ne çok sevmiyordun..! ! biliyorsun değilmi..?
İhanetlerin yalanların cenderesi..
Bugün Cumartesi...
ve.. kokluyorum yine dokunduğun her yeri..
..
Yıl 1986, Bulgaristan Deliorman’ın Razgat’taki Duraç köyü. Bulgaristan’ın çoğu yeri gibi genelde sakin, olayların az olduğu bir köy. Bulgaristan’daki köyler diğer ülkelerdeki gibi bir kaç yüz nüfuslu değil, oldukça kalabalık. Duraç’ın nüfusu da 5 bine yakın.
Bulgaristan’daki baskı yönetimi sayesinde her şey düzenli bir görüntüde yaşanıyor. İnsanların nerede, hangi saatlerde çalışacağı belli. Hafta içi 18’den sonra iş yerleri kapanıyor. Restoran, bar gibi yerler ise saat 22’ye kadar açık olduğundan ailece veya arkadaşlarıyla eğlenmeye gidenler iş dönüşü çoğunlukla buralarda bulunuyor.
Gündüz sokaklarda dolaşmak kolay değil. Her yerde sıkı bir denetim olduğundan, polisler gündüz vakti dolaşanlar çevirip “Bu saatte niçin işte değilsin? ” diye soruyor ve iş yerinden bu saatte izinli olduğuna dair bir kağıt gösteremeyenleri cezalandırıp, ağır işlerde çalıştırabiliyordu.
Güvenliğin sıkı olması sayesinde suç oranı çok düşüktü. Her köyde suçluları yargılayacak halktan görevliler olurdu. Duraç köyünde mahkeme heyeti genelde müdür, öğretmen gibi görevlilerden oluşan yaklaşık 4-5 kişilik bir mahkeme heyetinden oluşuyordu. Mahkeme heyeti bir bakıma şahit olmaları için halkı da mahkemeye çağırıyor ve yaklaşık 300 kişiden oluşan bir grup da, o gün için mahkeme olarak düzenlenen, köyün Çitalişde salonunda yani köyün kültür evinin salonunda hazır bulunuyordu. Büyük mahkemelerde ise köye gerçek hakim geliyor ve ibret olması için çevre köylerden de insanlar çağrılarak mahkeme stadyumda yapılıyordu.
..
bu beden dayanmadı mı sıvas’da yakılan canlara
postallı şafaklarda dar ağaçlarında sallananlara
istanbul’da paramparçalananlara
ve geldi buralara
ben alışkınım yüreğimi avuçlayıp gezmelere
bugün ölü bir cumartesi
..
Ne güzel öpüşlerin vardı alev alev yanan,
Bir tüy gibi okşamaların o küçücük ellerinle.
Ya akşamlarımız o kimsenin bilmediği,
Sonra içtiğimiz kadehler şarkı sözlerinde.
Hele bir cumartesi vardı hiç unutamıyorum,
Dudaklarında mor güller açmıştı sevgilim.
..
Bir gün o da bitecek ne dağda duman kalır
ne hain sinsi düşman ne onda güman kalır
kahır bitecek elbet sürmez bu sonsuzadek
inananlar göğsünde şehadet iman kalır
1/Eylül/2012/Cumartesi/Bodrum
..
Bir cumartesi gecesi
Yalnızım yine burada
İçim sızladı gülüm
Ağlıyor musun yoksa
Kalbime vuruyor
Süzülen gözyaşların
Hiç aklımdan çıkmadın
..
Sen ilkbaharda bir cumartesi
Bense kışta bir pazartesiyim
Sen mutluluğa doğru koşarken
Ben umutsuzluğun habercisiyim
..