Cumartesi günlerini sevmiyorum
Cumartesi günlerini sevmiyorum
Çünkü sen geliyorsun
Cumartesi günlerini sevmiyorum
Çünkü yanımda çok az kalıyorsun
..
Türkiye devleti, Isparta ili,
Hasan Çelik oğlu Mustafa ali,
Ona aşık oldu Ciğerin gülü,
Cumartesi akşam nişanları var.
Şarkikaraağaç ilçe Bey köyü,
Ekonomik yönden durumlar iyi,
..
Sene 2005 olması lazım hesaplarıma göre. Mevsim son bahar yahut kış.. Soğuktu hava, bir yaz serinliği değildi iliklerimize kadar işlemişti soğuk. Günlerden Cumartesiydi bunu çok iyi hatırlarım… Hatırlamama sebep; O soğuk içinde çalışan, mahallemizin muhallebicisi Mustafa Abi’dir.. Kendisi emekli memur, bir hasta kızı var Zeynep. Onun ilaçlarını getirebilmek için yurt dışından Cumartesi muhallebi satardı, haftaiçi bekçilik yapardı.. Bir Pazarı vardı dinleneceği, onu da kahvelerde geçirirdi.. Çünkü evde dırdır beklerdi onu.. Dır Dır Neclaaa… Mustafa Abi’nin karısı, bütün emekliyi o yerdi, gerisini de ilaçlar zaten.
Cumartesi… 25 Kuruşun mutlu edebildiği Cumartesi.. Daha ne isterdi ki bir çocuk? Okul yok ve Mustafa Abi geliyor!
Mustafa Abi geliyor,
Ve O geliyor…
Arabayı çeker Mustafa Abi bizim sokağın başına, alt mahalleden çocuklar gelir, aralarında o vardır… O! Meral… Mustafa Abi severdi beni, aynı zamanda sırdaşım olurdu.. Param olmadığını da bilir. Kendim için vardır elbet, ama muhallebiyi kendime almışlığım yoktur..
..
O gün bir cumartesi günüydü
Sonbahar usul usul ruhuma sokuluyordu
Ekim henüz başlamıştı ki
Sen usulca gelip kalbimi çalıverdin
O gün,bir cumartesi günüydü
Ekim henüz gelmiş,kalbim uçuvermişti
Belediye sinemasının önündeydim ve sen
..
08 Aralık 2012 Cumartesi 01:09:55
“YALNIZLIK” Adlı Romandan:
Kendimi sana vakfetmekten derin bir memnuniyet duyduğumu inkar edemem, sana bakmak, senin için uğraşıp didinmek benim / ruhuma haz ve neş’e veriyor, ona merhem oluyor. Bütün bu yaptıklarım sadece sana olan sevgimin eseridir. / Bazı şeyler elle tutulup görülemez / sarfedilmiş bir kelime… bir bakış / yapılmış bir hareket… kafidir! . / Göğsünün üzerinde / çırpınan bir kuş gibi çarpan kalbini duydukça, tatlı, sıcak bir hissin içindeki ıstırabı söndürdüğünü, dindirdiğini hissediyordu. Gözlerini yumdu, derin derin göğüs geçirdi! . / “Şimdi duanı et! . / Sonra sana kitap okuyacağım! .” { Kitap Yazarı: A.J. CRONIN } (08 Aralık 2012 Cumartesi 01:20:27)
..
08 Aralık 2012 Cumartesi 01:09:55
“YALNIZLIK” Adlı Romandan:
Kendimi sana vakfetmekten derin bir memnuniyet duyduğumu inkar edemem, sana bakmak, senin için uğraşıp didinmek benim / ruhuma haz ve neş’e veriyor, ona merhem oluyor. Bütün bu yaptıklarım sadece sana olan sevgimin eseridir. / Bazı şeyler elle tutulup görülemez / sarfedilmiş bir kelime… bir bakış / yapılmış bir hareket… kafidir! . / Göğsünün üzerinde / çırpınan bir kuş gibi çarpan kalbini duydukça, tatlı, sıcak bir hissin içindeki ıstırabı söndürdüğünü, dindirdiğini hissediyordu. Gözlerini yumdu, derin derin göğüs geçirdi! . / “Şimdi duanı et! . / Sonra sana kitap okuyacağım! .” { Kitap Yazarı: A.J. CRONIN } (08 Aralık 2012 Cumartesi 01:20:27)
..
16 Mart 2013 Cumartesi 18:18:58
Bir aşk yaşamışsan özveri içinde; paylaş tecrübeni insanlık için, Barış MANÇO Efendimizin hatırına! . O aşkların kıymetini bilen bir büyüğümüz! . Barış MANÇO Efendimiz yaşıyor kalbimizde! . Ve bizler; örnek aşklardan ilham alarak: kendi kader çizgimizde yürüyoruz yine! . Bir değil, bir çok kara sevda yaşadık! . Biz sevdik ve eller aldı sevdiğimizi! . Şikayetçi değiliz vuslatlara ermeyen aşklarımızdan! . İnsanlık içinde seveceksin ve insanlık içinde halini arz edeceksin ve sevilememişsen üzülmeyeceksin; çünkü bir kara sevda ile sunulan insanlık, insanın kendi kurtuluşudur! . Yani, bir tecrübe kazanarak tutun hayata, eski sevgili diye anacağın helalinden edinmek istediğin yarini incitme hiçbir zaman! . Tecrübe kazan kara sevdalarda ve sen; YAŞADIĞIN TECRÜBELERLE, KENDİ ÖZ AİLENİN BÜYÜKLERİNE DE Kİ: “GÖSTERİN SEVEYİM; BEN SEVMEK İÇİN YARATILMIŞ, ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAH’IMIZIN BİR KULUYUM! .” De; nefsinle verdiğin mücadelede kazandığın zaferle! . Nefs mücadelesi nedir, öğren! . Ben; nefsimin dediğinin tersini yapmaya çabaladım; yani, istediğim kızla değil de, istemediğim kıza baktım evlenebilmek için, evlenmek istemediğim kıza da deli gibi aşık oldum! . Yani, nefs mücadelesi çok derin bir mesele! . Nefs; ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAH’IMIZIN TAKDİRİNE ULAŞMALIDIR! . Bir filmde; dünya güzeli bir kız, çirkin bir adamla evlenmek zorunda kalıyordu! . Kız; ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAH’IMIZA DUA ile SIĞINDI ve KIZ; “BANA SABIR, ONA MUTLULUK VER EY ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAH’IMIZ! .” Manasında dua etti! . Bizler hangi işimizi; DUANIN GÜVENCESİNE TERK EYLEYEBİLDİK Kİ, HİÇ DÜŞÜNÜYOR MUYUZ? . {Yazan: Kemal KABCIK – ANTALYA - 16 Mart 2013 Cumartesi 18:37:12}
..
16 Mart 2013 Cumartesi 16:26:52
Bir yalnızlık siniyor yine bedenime ve ruhuma; şu kaderimin çaresizliğinden yansıyan! . Yine umutlu olma çabası, yarına kendimi toparlayabilme isteği ile dolup taşıyorum! . Yine bir yalnızlık; elde kalemi ile, sayfalara dost kalabilme çabasında! . Yalnızlığımı ifade ettim; kimseye yardım için ulaşamıyorum, sanki, kimse yardımıma gelemeyecek belki de! . Bu yalnızlığın; kendi ayakları üzerinde yürümeyi öğrenmesinin zamanı geldi! . Dostluğun yardımı gelecektir umudu hâlâ var, çok şükür! . Bir dostluğa yardım edebilme fırsatı her an doğabilir! . Şu an varlığım; bir gereksizlik içinde sanki! . Varlığının manasını yitirmiş bir yalnızlık duygusu, şu an yaşadığım! . Geçecek inşallah, bu gereksizlik hissi de geçecek ve seven ile sevilen mutlu olacak, yarınlarda yaşanması beklenen, umudun tekrar doğuşu ile! . {Yazan: Kemal KABCIK – ANTALYA - 16 Mart 2013 Cumartesi 16:40:04}
..
16 Mart 2013 Cumartesi 16:49:30
Kitap okumadığım zaman; yaşam enerjim tükeniyor sanki! . Kendime zulmü durdurmayı düşünüyorum şu an! . İstediğim kitabı okumak ve hislerle dolup taşmak istiyorum! . Kitaba inandım, diyerek, insanlık beni suçlayacaksa eğer, ben suçumu kabullenir ve hakkımda verilen hükme uyumlu oluveririm! . Sonum idama gitse; okumaktan vazgeçmemeliyim! . İnsanın inandığı değerler ile yaşaması, en doğal hakkı değil midir? . Okuyorsam, yaşıyorum ben! . Kendi anlatısını, kendi yazdığı metnimi de, başka yazarların anlatısının üstünde gören de değilim ki ben! . Ben; metin kaleme almamı: okumama borçluyum! . Kitapları çok seviyorum! . Yılan; su içene, düşman belleyen; okuyana dokunmasa! . İnşallah; okuduk, kaleme aldık ve inandığımız değerimiz PAYLAŞIMI GERÇEKLEŞTİRDİK, diye, bizleri DÜŞMAN BELLEYENLER ÇIKMAYIVERSİN! . {Yazan: Kemal KABCIK – ANTALYA - 16 Mart 2013 Cumartesi 16:57:37}
..
16 Mart 2013 Cumartesi 17:05:29
Herkes; insanın yararına çalıştığı inancımı güçlendirmeliyim: çünkü, altı milyar insan içerisinde kendimi eğitmeye çabaladım! . Altı milyar insanın iyiliğini gördüm üzerimde! . Bir çocuk doğar ve altı milyar insanın duyarlılığında yetişir o çocuk! . Şu an; altı milyar insana, kendimi borçlu olarak hissediyorum! . Dünya insanları hoşgörülü, ben de hoşgörülü olmalıyım dünyamızın geleceği için! . Bir baba olunca; evladım da, altı milyar insan arasına dalacak ve o da hoşgörüsü ile, dünyayı sevecek, dünya insanına, paylaşımları ile hizmet verecek inşallah! . Şikayeti bıraktım çok şükür; başkalarına hükmederek değil, mutluluğum için kendime hükmetmeyi daha uygun buluyorum! . Biraz daha iyimserlikle yükleyerek yüreğimi; başıma gelenleri, kaderimmiş diyerek, olgunlukla karşılamaya çabalayacağım bundan böyle! . Dünya; sen kusursuz bir güzelliksin benim için! . Kusur işlemeden gerçekleşen bir paylaşım için; yeniden doğabilmek mümkün olabilse inşallah! . {Yazan: Kemal KABCIK – ANTALYA - 16 Mart 2013 Cumartesi 17:13:38}
..
16 Mart 2013 Cumartesi 17:24:28
“KREUTZER SONATI” Adlı Kitaptan Kısa Bir Anlatı:
/ Sıra kendi kendine kızmaya gelir! . / Bu duyguyu bir kere duymak yeter bir insan için! . / Ne zaman birbirimize baksak, gözlerimiz ateş saçacaktı! . / Sakin / mutlu bir hayat sürerken, / konuşma sırasında / anlamaya başlıyordum! . / Koşuyor, onu arıyor, arıyordum! . / Nedenle sonuç arasında ilişki kurmamak elden gelmiyor, elbette! . / Gene de sağlam yanım var içimde! . / Başkalarının hiç bilmediği, hiç bilemeyeceği bir şeyi biliyorum! . / Hiçbir şey yapamam onlar için… Şimdi güneydeki yerime gidiyorum. Küçük bir evim, bahçem var orada! . / Çocuklar Tanrı’nın bir nimetidir; bir mutluluk, bir sevinç kaynağıdır! . / {Yazar: Lev TOLSTOY – Çeviren: Rasin TINAZ – ALTIN KALEM KLASİK ROMANLAR – Sayfa Arası:105/113 – Kitap Cümlesi Derleyen: Kemal KABCIK – ANTALYA - 16 Mart 2013 Cumartesi 17:36:00}
..
16 Mart 2013 Cumartesi 17:46:40
Toplumu değil, kendini harekata geçirecek enerjiyi ara kitaplarda! . Paylaşabiliyor musun; insancıllığınla: paylaşabiliyorsan eğer, altı milyar kez şükür eyle! . Paylaşılandan rahatsız mı oluyorsun; şu dünya alemine bak ve paylaşıma sunulmuş ağaçları, ağaçların meyvelerini, olgun meyvelerden önce, meyvenin oluşumuna açılan çiçekleri bir gör! . Hangimizin aklı yerinden oynamış ve bizler yine ayakları yere basan Allah’ın samimi kulları değil miyiz? . Bir metin kaleme aldım diye, suçlu sadece ben miyim? . İnsanlığın özüne inen paylaşımcı olmuş! . Ben; paylaşımı yeni yeni öğrenen, eğitimde bir çırağım! . Biz asıl; USTALARIMIZIN PAYLAŞIMLARINA ÖNEM VERELİM YİNE! . USTALARIMIZ GİBİ; KALEMİMİZLE ve KAĞIDIMIZLA: HER DAİM, HER ALEMDE DOST KALACAĞIZ İNŞALLAH! . {Yazan: Kemal KABCIK – ANTALYA - 16 Mart 2013 Cumartesi 17:46:12}
..
16 Mart 2013 Cumartesi 18:01:11
Kendimi yenilemeye ve hayata tutunmaya çabalıyorum! . Yeniden doğarak; hatalarıma sahip çıkarak, hatalarımı düzeltmeye çalışıyorum! . Nefretimi paylaştığım her cümlem; beni deviren gerçeğimdir! . Bir daha devrilmeyeceğim ve nefreti değil, sevgiyi kaleme alacağım inşallah! . Sevgi ile bakacağım dünyaya ve sevgi ile sunacağım kalbimin yumuşaklığını! . Yufka bir kalbimiz var ve ANADOLU İÇİN, DÜNYA İÇİN, İNSANLIK İÇİN; yufka kalbimizin verimliliğini sevgilere odaklayacağız inşallah! . Ne kadar silah patlarsa, kat kat fazlasıyla sevgiye köleliğimizle, hizmet vereceğiz insanlığa! . Sevgi, diyoruz; çocuklarımızdan emanet aldığımız şu dünyamız, eğitim için emniyette bir yer olsun, diyerek! . {Yazan: Kemal KABCIK – ANTALYA - 16 Mart 2013 Cumartesi 18:01:41}
..
Sevgin yüreğimde bir pırlanta gibi ışıyacak .(Bir cumartesi yazısı)
Bu gün cumartesi ve ben seni gelecekmişsin gibi bekliyorum. Belki de biraz sonra pasajdan içeri gireceksin ve hemen girişteki kitap standını inceleyip dükkâna doğru yürüyeceksin. Ben seni kapının önünde gördüğüm anda kalp atışlarımın hızla yükseldiğini hissedeceğim kıymetlim. İçeri girerken ben de oturacağın sandalyeyi getirecek daha sonrada sandalyeye yerleşmeni tutku dolu bakışlarla seyredeceğim. Bana ilk olarak her zamanki gibi geçen bir hafta boyu neler yaptığımı soracaksın. Bende en ince noktasına kadar anlatacağım. Sonrada senin anlattıklarını dinleyeceğim. Laf arasında önerdiğin kitabı okuyup okumadığımı sormayı ihmal etmeyeceksin. Ben gözlerinin için bakıp şu cevabı vereceğim. ‘’ Eğer yanındaki şu çantayı kafama vurmayacağını bilsem önce içimden geldiği gibi sana sarılacağım’’ ‘’neden diye sorma nihayet senin sayende yeniden kitap okumaya başladım. İlk günler bir, iki sayfa okuyabilirken, akşam hiç ara vermeden elli sayfa okudum. İkinci sebebi ise sana sarılmayı çok arzu ediyorum.
Seni bekliyor olsam da biliyorum ki gelmeyeceksin. Bir şey diyemiyorum. Söz konusu annen ve bu günü annene ayırdın.
Ben yinede bana beş, on dakika ayırabileceğin umudunu hiç kaybetmeyeceğim hayatım.
..
Bu gün cumartesi
Buluşmanın ertesi
Güzel olur bu günün neşesi
Kışı da, güneşi de
Bu gün cumartesi
Başka bir güzeldir onun gülümsemesi
..
Bugün günlerden cumartesi,
Hava kapalı bütün gözler nemli.
Yağsa boşalsa sağanaklar delice,
Gümbür, gümbür inlese, nafile.
Cumartesi bugün, cumanın ertesi.
Kim bilir kimlere ne umutlarla geldi.
Belki bir bebek getirdi annesinin kucağına,
..
05 Ocak 2013 Cumartesi 10:18:48
Düşünen Düşünürlerin Düş Ürünleri ile ANADOLU İÇİN YÜRÜMEK! .
= 000.012 =
Düşünen Düşünürlerin Düş Ürünleri ile ANADOLU’DA İLERLEMEK! .
“YALNIZLIK” Adlı Romandan:
..
Cumartesi Anneleri
Dün acı bir Cumartesi’ydi
Ertesi anneler günü
Ve evlatlarını arayan anneler
Yine meydanlardaydı
Ellerini öpüp
..
Bak kadın!
Her cumartesi her yere gün doğarken doğudan,
Bana bir sen doğar ta hasretin en koyu yerinden.
Her cumartesi demli bir bardak çayın yanmışlığı düşerken içime,
Anlarım ki çay dalının özlemine yanmış ben de senin hasretine.
Ben diyorum ben kadın!
..
Çanakkale Şehitleri anısına çıkardığımız antolojimizin tanıtımı ve Zeytin Dalı Kültür sanat Grubumuzun 1. Kuruluş Yıldönümü münasebetiyle düzenleyeceğimiz programımız 17 Kasım 2007 Cumartesi günü yapılacaktır.
gündemi sıcak bir atmosfer olarak saran şehit kanlarının kokusu bu programımızın çok yerinde ve gerekli olduğu kanaatini uyandırmıştır. bu nedenle Çanakkale Şehitleri ile birlikte birebir yaşadığımız şu acı günlerin gencecik fidanlarını da anmak için duyarlı bütün arkadaşlarımızı programımızda görebilmeyi umuyor ve özellikle antolojide şiirleri bulunan şairlerimizle, grup arkadaşlarımızın katılımlarını önemle bekliyorum.
şiir okumak isteyen arkadaşların özelime bildirmelerini rica ederim. program harici söz verme imkanı olmayacağını belirtir saygılar sunarım. bütün şehitlerimizin ruhu şadolsun.
Yer: Beyazıt Devlet Kütüphanesi
Tarih: 17 Kasım 2007 Cumartesi saat: 13.00 - 17.00 arası
KATILIM ÜCRETSİZDİR
..