CUMA ŞİİRLERİ

CUMA ŞİİRLERİ

İkram Gökhan Akcebe

Birazcık sussunlar,
Çok konuşan diller!
Bir Cuma vaktinin,
Selasını dinlesinler!

Hamdlerini etsinler,
Sevgiye aç gönüller!
..

Devamını Oku
Mehmet Asa

ÇARŞAMBA GÜNDÜZÜ & GECESİ YAPILAN İBADETLER
İHYAU ULÜMİDDİN CİLD: 1 HADİS NO: 616 SAYFA: 540

KİMKİ ÇARŞAMBA GÜNÜ GÜNEŞ YÜKSELİNCE ONİKİ REKAT NAMAZ KILAR HER REKATTA BİR FATİHA BİR AYETEL

...KÜRSÜ ÜÇ İHLAS VE ÜÇER KERE FELAK VE NAS SURELERİNİ OKURSA ARŞIN ALTINDA BİR MÜNADİ EY ALLAHIN

..

Devamını Oku
Aydın Kizir

Bugün beş haziran günlerden insan
Hava güneşli Millet sevinçli
Piknik havası olmuş miting sahası
Aileler bebelerini almış
Sevgililer kol kola
Kız babanın omuzun da
Her yer rengarenk
..

Devamını Oku
Durdu Şahin

Çorum Buğdüz Köyü’nde 1924 de doğan Mustafa Yandım Hocaefendi,iki kardeşden büyük olanıydı. Babasının adı Osman, annesinin adı Nazire idi. Aslen Çorum’un yerlisi olan bir aileye mensuptu. Çorum’un Büğdüz Köyü’nden 1942 yılında Kadiriye Hanımla evlendi. 5 çocuğu dünyaya geldi. Askerliğini Eskişehir’de 4 yıl olarak tamamladı. Çocuklarının hepsi de yüksek tahsil yapmış olup babalarının sağlığında yuva kurdular.

Alaca’ya 1950 yılında gelen Mustafa Yandım Hocaefendi 11 yaşında hafız,12 yaşında imam oldu ve uzun yıllar Çorum Sarışeyh, Kayı ve Mühürler köyleri ile Alaca’nın Hışır Köyü’nde imamlık yaptı. Emir Hafız, Binali Hafız, Recep Hafız ve Nurullah Hafız da dahil olmak üzere çok hafız yetiştirdi.
Alaca’da 1950 yılında ilk olarak Özhan Camiinde müezzin olarak göreve başladı. Özhan Camiinde görev yaptığı dönemde sırtında su taşıyarak hiç ağaç bitmez denilen bir yerde ağaç yetiştirmiş ve çeşmeden eve su taşırken her dönümde bir cüz Kur’an okuyarak Kur’an’ı hatmetmiş olduğu ve görev yaptığı camilerde öğrenci yetiştirmekten,onlara Kur’an-I Kerim öğretmekten son derece zevk aldığı bilinmektedir.

Alacanın Özhan Camiinde müezzin olarak görevini başarıyla tamamlayan Hocaefendi daha sonra birkaç camide çalıştıktan sonra kendi adıyla anılan Yandım Camiinde imam olarak göreve başlamış ve bu görevini büyük bir başarıyla yaklaşık 15 yıl kadar sürdürmüş ve oradan 1987 yılında da emekli olmuştur.Çalıştığı cami cemaatı tarafından o kadar sevilmiştir ki zamanla caminin esas adı unutulmuş “Yandım Hoca Camii” olarak söylenir olmuştur.Cemaatten gerçek adını bile bilenler çok azdı. Herkes onu “Yandım Hoca” diye anar,arar ve anlatırlardı.

..

Devamını Oku
Erdal Babur

Bıraktığın gibi sıcacık her şey, soğumadı bıraktığın bu sevdanın ateşi, sönmeyecek güzel gözlüm. Aniden oldu her şey, aniden gittin sevgili, her şeyi ardında bıraktın. Yazık oldu hayallerimize, yazık oldu gençliğimize, dolup dolup boşalan gözlerimize, yazık oldu bebeğim. Oysa çok ağladım gitme diye, çok yalvardım. Nedense silip atmıştın yüreğinden, gözlerinden. Halen canım yanıyor biliyor musun? Halen gözlerim seni arıyor, dudaklarım seni söylüyor, yine arkadaşlarım seni soruyor, gecelerim seni arıyor, rüyalarım yine seninle sabahı buluyor.

Ne diyelim kader mi? Oldu mu biz, olmadı mı kader mi diyeceğiz? Seninle yaşadıklarımızı düşünmeye zamanın kalıyor mu? Sende hatırlayıp duygulanıyor musun? Eminim ki her seven aynı düşünür. Aynı duyguyu yaşar. Her şeyi yavaş yavaş yoluna koyuyorum. Sen yoksun, ama senin istediğin gibi yaşıyorum. Hayatımda yapmam dediğim şeyleri sende yaptım. Prensiplerimi yok saydım. Pişman değilim. Son zamanlarda hep okuyorum. Aşk ta taviz verilmemeli, yoksa aşk aşklıktan çıkıyor deniliyor. Biz çok verdik sevgili, çok çabuk harcadık, bitirdik, tükettik. Artık şunu da biliyorum ki, gelmek istesen de, pişman olsanda inadına kurban gidecek bu hayalim. Ben çok değiştim, artık ağlamıyorum, üzülmüyorum, yokluğuna isyan etmiyorum. Hiçbir şeye sinirlenmiyorum artık. Senin koyduğun kuralları uyguluyorum yine, fakat seni anmıyorum, eve gidip başımı yastığa koyduğumda seni düşünmüyorum.

Geçen gün gazetede bir aşk hikâyesini okudum. Severek ayrılmak zorunda kalan iki amca çocukları, aile arasında problem olur diye saklamışlar aşklarını, ikisi de başka biriyle evlenmişler ve 58 yıl hiç görüşmemişler. Kader onları huzur evinde buluşturmuş, sarılmışlar bir birlerine, ağlamışlar, hasret giderip eski günleri yâd etmişler. Bir birlerine olan aşkları yeniden alevlenmiş. Evlenmişler ve demişler ki eğer gerçekten sevip seviliyorsanız hep sevdiğinizin döneceğini bekleyin. Zaten ne olursa olsun o sevgi tükenmeden yaşıyormuş yeter ki yaşatmasını bilin! Böyle bir şans verilse idi huzur evi benim içi cennet olurdu heralde, zaten adı üstünde huzur evi, belki huzuru orada yakalardık. Belki hiç ayrılmazdık. Eğer gerçekten senin sevgin devam ediyorsa bu hayali kurmak için açmamak üzere gözlerimi yumarım.

Bugün Cuma, izin günlerimi bitirdiği daha önceki mektuplarımda belirtmiştim. Çarşamba dâhil, Perşembe Cuma günlerini, kendime özel tatil günü olarak belirledim. Çünkü Çarşamba günleri sana gelmek için büyük heyecanla hazırlık günümdür. Otobüs firmasından yerimi ayırıp, Perşembe sabahı erken saatlerde, terminal çay ocağından sıcak çayımı yudumlarken 05.00 otobüsünün gelmesini beklerim. Binememek koymuyor ama kavuşamayacağımı bilmek yıkıyor beni, çünkü beni bekleyen yok. Otobüsün arkasından el sallarım. Gelsem de göremem, görsem de yaklaşamam. Zaten yüzüme bakmazsın. Değil mi? Otobüsün dönüşünü beklememe bile gerek kalmıyor zaten senden ayrılıp gelmeyi hiç sevememiştim. Böylelikle seninle geçirdiğim anların sadece sana gelişimi kutlayabilirim. Eve geldiğim de biriktirdiğim biletlere bakarım. Yanlış anlama seni anmıyorum, sana ağlamıyorum. Sadece yolculuğu çok sevdiğim için biletlere bakıp hasret gideriyorum. Gülme ama yine kendimi kandırıyorum değil mi? Varsın sen öyle bil.
..

Devamını Oku
İbrahim Ethem Bingül

Bildiğiniz gibi Canım Babam İsmail Hakkı Bingül'ümü 11 Temmuz Cuma

akşamı kaybettim.12 Temmuz Cumartesi günü toprağa verdik.

Babamın cenaze törenine bizzat gelerek,telefonla,mesaj göndererek,

faksla,gazete ilanlarıyla baş sağlığı dileyen ve acımızı paylaşan
..

Devamını Oku
Reyhan Tataroğlu

Okununca sala...
Ya Cuma yada cenazedir
Salasız Cumada...
Taziyenin işi nedir
..

Devamını Oku
Murat Kürklü

İçinde merhamet duygusu ne sırlar saklı,
İnsanlığa duyarlı meziyetten farklı,
Ayaklar koşarak gider camiye ne haklı
Buğun şeytana inat olsun cuma çok farklı
..

Devamını Oku
Fazlı Akkuş

Gülsem, bütün ağladıklarımı...


7 Kasım 2003 Cuma
Kocaeli
..

Devamını Oku
Serpil Susamcıoğlu

Yine günler karışmış usumda,
Ben Cuma diye çıkmıştım yola oysa.
Aslında Perşembe olsa da ne fayda,
Ben bir gün önce yaşıyorum hayatta.

Yanlışmış yaşanan gün kimin umurunda,
Farz et ki yaşanmadı farz et ki olmadı,
..

Devamını Oku
Nizamettin Özel

Duvarda resmine baktım;
Uzun uzun.
Gözlerin ırmak gibiydi,
Yurdumuzun.

Saçların dalga dalga,
Deniz deniz.
..

Devamını Oku
Selahattin Aydemir

Cuma Çavuş ile Topal Kasım
önce idiler hısım
sonra yok yere oldular hasım
demeyin ne var bunda ne olası?

var ki bir şey burada andık
düşman düşmandır bunu anladık
..

Devamını Oku
Önder Gülbay

Papatyalarıma göz yaşların damlasın.
'Bırak göz yaşların ruhumu ıslasın'..
Ben nerdeysem, sen ordasın.!
Van-2003 Cuma-ertesi
..

Devamını Oku
Ramazan Özerli


Bu gün hava biraz dumanlı.
Kalkıp yakın bekleyen sobayı.
Haber izlerken için açık çayı.
Cuma ya gitmeye hazır olun.

Siparişlerinizi yazın bir kenara.
..

Devamını Oku
Tuğrul Pekel

Sahibini Arayan Mektuplar 3



Bu gün 23 Kasım Cuma bir birimize son defa sarıldığımız günün üzerinden bir ay geçti. Hiç aramadın. Sayende söylemiş olduğun sevgi dolu sözlerinin bir değer taşımamış olduğunu anlamış bulunuyorum. Zaman ne çabuk geçti
Bulaşıcı bir hastalık gibiydin, vücudumu öyle bir işgal ettin ki bana vermiş olduğun sevme tutkusu ile sensiz seninle sonsuza kadar yaşarım.
Bu gün 23 Kasım Cuma son defa sevgiyle göz göze gelişimizin üzerinden bir ay geçti. Bilmelisin ki, bu günden sonra seni asla rahatsız etmeyeceğim. Ayak ağrıların hiç aklıma gelmeyecek. Bir daha benim için ağlama zahmetine katlanmayacaksın. İnan İngilizce kurslarına devem et diye baskı da yapmayacağım. Elimde olmadan kendimi unutturmamak için göndermiş olduğum üç beş kontur için de özür dilerim. Bir daha tekrarı olmayacak. Bir daha asla karşına çıkmayacağım. Ama unutmayacağım da. Önce kalbimde sonra şiirlerimde yaşayacaksın.. Eğer ara sıra şiirlerimde sana sitemkar davranırsam, aldırma aşkım Bazen birden kabarıp kayalarını döven dev dalgalara dönüşüyorum. Buda benim kusurum olsa gerek.
..

Devamını Oku
Rıdvan Keskin

Sene 2005 olması lazım hesaplarıma göre. Mevsim son bahar yahut kış.. Soğuktu hava, bir yaz serinliği değildi iliklerimize kadar işlemişti soğuk. Günlerden Cumartesiydi bunu çok iyi hatırlarım… Hatırlamama sebep; O soğuk içinde çalışan, mahallemizin muhallebicisi Mustafa Abi’dir.. Kendisi emekli memur, bir hasta kızı var Zeynep. Onun ilaçlarını getirebilmek için yurt dışından Cumartesi muhallebi satardı, haftaiçi bekçilik yapardı.. Bir Pazarı vardı dinleneceği, onu da kahvelerde geçirirdi.. Çünkü evde dırdır beklerdi onu.. Dır Dır Neclaaa… Mustafa Abi’nin karısı, bütün emekliyi o yerdi, gerisini de ilaçlar zaten.

Cumartesi… 25 Kuruşun mutlu edebildiği Cumartesi.. Daha ne isterdi ki bir çocuk? Okul yok ve Mustafa Abi geliyor!
Mustafa Abi geliyor,
Ve O geliyor…
Arabayı çeker Mustafa Abi bizim sokağın başına, alt mahalleden çocuklar gelir, aralarında o vardır… O! Meral… Mustafa Abi severdi beni, aynı zamanda sırdaşım olurdu.. Param olmadığını da bilir. Kendim için vardır elbet, ama muhallebiyi kendime almışlığım yoktur..

..

Devamını Oku
Hasan Taşdemir

TGRT FM’de yürüyen merdivende
Şairler birleşirler her Cuma gecesinde

Ne muhteşem ne güzel ahenk dolu şiirler
Bizleri aydınlatır her hafta bir şairler

Ezgilerlerle şiirlirler şairler Metin Beyler
..

Devamını Oku
Hasan Taşdemir

TGRT FM’de yürüyen merdivende
Şairler birleşirler her Cuma gecesinde

Ne muhteşem ne güzel ahenk dolu şiirler
Bizleri aydınlatır her hafta bir şairler

Ezgilerleler şiirliler şairler Metin Beyler
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

Agaclar.net'e geliş maceranız nasıl oldu?

Okuduğum kitap paragrafı anlatılarını paylaşmak istiyordum. Bu amaçla internet sayfalarında gezinmeyi ve paylaşımı yaşamayı arzu ediyordum. Bu sebeple; birçok internet sayfasında paylaşımlarım oldu.

Sevgiye dair bir şeyler okuduğumda veya duyduğumda; hemen bağımlılıkla seviyordum. Okuduğum ve duyduğum düşüncenin; sevginin ve saygının insanı olabilmek için çaba harcama yolunda ilerleyerek, kendi varlığıma hükmetmeye çalışıyordum! .

Tarım işleriyle uğraşmak, oyalanmanın en iyi yöntemiydi. Bu düşünce ile; oyalanma maksadıyla, tarımsal internet sayfalarına ilgim arttı. Bilmediğimi öğrenmek ve bildiklerimi de paylaşmak istiyordum! . İnsanlara; yardımcı olmak istiyordum! .
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

"İTİRAFLARIM" Adlı Kitaptan Cümle Derlemem:

/Sanırım pek çok kişi de benimle aynı deneyimden geçti! . Bütün ruhumla iyi bir insan olmayı arzuluyordum! . /

{ Kitap Adı: İTİRAFLARIM - Kitap Yazarı: TOLSTOT - Türkçesi: İlhan ÖZDEMİR - ANTİK DÜNYA KALSİKLERİ/İstanbul/2006 Sayfa:010- Cümle Derleme: Kemal KABCIK / Antalya/15 Kasım 2013 Cuma 06:00:24 }

“Yeni Bir Başlangıç İçin Daima İmkan Sunar Yaşam! ...”
..

Devamını Oku