yaşanacak bir tek hayatımız var
yapılması gerekenleri iptal etmeye yetmeyecek kadar kısa
hangi kararın daha iyi olduğunu sınamanın bir anlamı yok
bir daha karşılaşma fırsatı olmadığı için
önceden uyarılmaksızın, rolünü ezberlemeden yaşıyoruz
bir resmin ,resme dönüşmeye amade o ana çizgilerini
yeteneksizliğinin farkına varıp da
sadece bir kere ,hiç olmamış gibi
istenilenin ne olduğunu anlayıncaya kadar
yaşanılanların taklidini yaparak yaşıyoruz
aşk mı yoksa adı bilinmeyen bir sevgi mi
yanı başımızda ölüp gidenler
çözülüp yok olmanın gün batımında
bile bile güneş bir özlem perdesine bürünmüş
heyecanla soluğu sıklaşan bir hatıradır
dünden daha hafif ,yarınlardan tonlarca ağır
her şeyin daha baştan yanlış olduğu yıllar
tank paletlerinin gıcırdayan sesleri
eli silahlı askerlerle karşı karşıya ,
ölümün sözü mü olur.
müstehzi bir gülüşle önünden geçtiğim
ordu evini hatırladım
ömrü uzun olmayan,
geçip gitmiş yetmişli yıllardan
ama bir daha asla geri gelemeyecekler
her saniyesi sonsuz kere çarmıha çivili
ben de sonsuzluğa çivilenmişim sonsuz kere
göklere doğru kanat açacak zamanlara
göz kamaştırıcı bir hafiflik içinde özgürlüğe doğru...
bir kara yazgı gibi koşuyor geleceğe
bezgin atmosferin içinde yaşayan ötekiler
elle tutulamayan ama varlığı zorunlu atmosfer gibi
kaderini izleyen bir çocuğun yaşantısı benzer
her şey tıpkı ilk yaşandığı biçimiyle yineleniyor
ebedi dönüş düşüncesinde gizemli bir yan vardır
ağırlıktan yoksun bir gölgeye benziyor
güzelliğin hiçbir anlam taşımadığı
şişip kalan kırmızı bir balon gibi
nasıl bir halden hale geçiştir böyle,
içten içe bir alem
haller içinden bir hal
dünden bize kalan hatıralar
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 3.2.2018 12:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!