televizyonlardan olanları günü gününe izliyoruz
yağmur yoğunluğuyla düşen füzeleri
kaç yıldan fazla çılgınca bombardımanları
zalimlerin yaptığı soykırıma neredeyse çıt yok
oturduğumuz koltuklarda çayımızı yudumlarken
binalar yıkılıyor, köprüler çöküyor koca şehirler enkaza dönmüş
hayat bizim yaşadıklarımızdan ibaret değilmiş meğer
tek bir fark parçalanan her yürek sadece insanlara ait
küre-i arzın en hücra yerlerinde
olup bitenlere sadece seyirci kalırız bazen
işlerin iyice sarpa sardığı noktada
derin dip akıntıları gibi alttan alta yürür her gün
tam kurgularımızın sonucunu devşirecekken
denizlerimizde korkunç dalgalanmalara maruz kalırız
bir bakmışsın en şiddetli depremlerle uygarlığımız yerle bir oluvermiş
düşünmeye bile fırsat bulamadan
söz konusu hatıratı tüketir düşler
algılar var oldukça neredeyse imkanı yok geçmişin
gelecek yılları biraz akıllı biraz delişmen yaşayabilirsek eğer
hep içimizde bir kalıntıyı bir yerlerde saklarız
belki en dokunulmaz doğru zamandır onlar
hatta kutsanmış bir kutsaldır çoğu zaman
bununda ötesinde onlardan sır alıp sır veririz
teşekkül eden her şey cismani varlığımızı çoğaltır
hülasa bir tek isteğin emrinde birlikteliğimiz
tahammülü yoksa yüreğimizin, ruhumuzun çorak yalnızlıklarına
sanırım giderek kavgaya dönüşür gün realitesi
mecburiyetler aykırı duruşlarımızı kışkırtır
o zaman özgün düşünüyor olmalıyız
ve de farklı bir soluğa yönelmeyerek
geçmişimin anlam yükünü hafifletmek için
viran olmuş mabetlerde kendimizi bulduğumuzu sanırız
kendimizi mutlu ederken geleceğe minnet borçlanırız
şimdiki zaman bizi unutmaya yüz tutmuş
her seccade de iz bırakır secdelerimiz
ama iz yok en sevdiğimiz bir çok dosttan
bazen küllerin diplerinde gizli kalan korlarla avunuruz
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 29.1.2018 13:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!