Çöpe Atılmış Duygu ve Düşünceler 5

(Aklini Kullanmak!)

Ideolojilerin miadini doldurdugu, pesinden kosup yetisemedigimiz teknoloji caginda gecmiste oldugu gibi hala okumamakta gayretkar bir milletiz.
Ayni dili konustugumuz, ayni kültürü paylastigimiz, ayni havayi teneffüs ettigimiz bir atmosferde birbirimizi anlayamamak en büyük maharetimiz oldu. Görselligi önem veriyor olmamiz millet olarak önyargili bir tavir sergilememize sebep oluyor.
(*) Dogu-Bati farki; sosyal refahin daraldigi toplumlarda, ekonomik calkanti toplumu etkiledigi gibi bireyleri de ruhsal sikintilara sokuyor, sosyal bilinc kendini stresli bir yasamin icinde buluyor ve bu toplum kendi gelecegine karamsar bakmasina sebep oluyor!
Böylelikle ardindan strese dayali bir cok ruhsal-bedensel rahatsizliklar basgösteriyor.
Iste bu yüzdendir ki Batidaki sosyal refahi (tavana) vurmus toplumdaki sosyal refah, (tabana) vurmus toplumdaki ' metanet ' farkini aciga cikartiyor yani; bati rahati-keyfi yerindeyken kültürel anlamda duygularini kaleme aliyor oysa biz Türk Toplumunda dayanikli oldugumuz acilarin sizisini hafifletebilmek adina duygularimizi kaleme alabiliyoruz!
Toplum olarak nasil bir egitim sistemiyle egitildigimiz yeniden gözden gecirilmeli. ' Bu acil konu, ülkesini seven, milletini ileriye tasiyacak hür toplum yaratmayi bilen aydin, düsünür Türk insaninin(egitimcilerin) bir araya gelerek fikir alisverisinden ortaya cikacak bir sistem olmali.
Yeter ki var olan siyasi hükümetler böyle önemli konulari inceleyen aydin düsünürlere(egitimcilere) -at gözlügünden bakmasin-
Anayasamizda bulunan bir cok kanunlari maddeleriyle bizim kültürümüden olmayan batili devletlerden aldik oysa; yetmis yili askindir batinin egitim sistemine alisamadigimiz ortada. Alisamadigimizin cok sebebleri var! Kültür farkliligi bunlardan en büyük sebep. Bu kültür farkliligi icerisinde batidan ihrac egitim sistemiyle bir arpa boyu ilerleyemeyisimizin sebepleri arastirilmali ve toplum olarak birbirimizi anlayabilecegimiz örf, adet ve kütürümüze yakisir bir sekilde egitilecegimizi bizi yönetenler bize bunu hak ettirmeli.
(*) Hayatimiza yön verebilmeyi becerebilseydik eger, gecmise dönüp karamsar olarak gelecege bakmazdik!
Gecmiste güzellikler-cirkinlikler yasanmis ve bitmistir.
' Bugün icin ' gecmiste yasanan olumsuzluklardan nasibini almamali.
Nefes alip-vermenin güzelligini idrak edip daha iyi ve refah zamanlara yol almali.
Eskiden ideolojiler hüküm sürerdi.
Artik ideolojiler hükmünü yitirmekte akil-mantik yerini almakta.
Hatalar biz insanlar icindir.
Telafisi cok cabuk ve basittir!
At gözlügünden degil kalp gözlügünden bakmali ve vicdana danismali bütün olumsuzluklara.
Önyargi, insan kalbini cendereler icinde sikar, aci verir, isyana tesvik eder.
Bir konuya önyargili yaklasim icinde bulundugunuz an icinde, toplumsal-sosyal kurumlarda sevgiden bahsederken sevgisizliginizi ele verir!
Bu dünyada aci ceken ' bir tek siz degilsiniz ' Cekilen acilar devamliligi önyargi hallerin ürünüdür!
Önyargi bir insana ömür boyu kin, nefret ve hosgörüsüzlük asilar.
Ne kadar ' ben vicanliyim-hosgörülüyüm ' derseniz deyin, görünmeyen yüreginiz her kelimenin arasindan' Önyargi Cirkinligi ' olarak daima siritacaktir. Bu olumsuzluklari altinda daima egitimsizlik yatar!
(*) Bati da sekiz(8) yillik egitimde kullanilan kelime yetmisbirbin(71 000)
Japonya da kirkbin(40 000)
Italya da otuzikibin(32 000)
Türkiye de alti ila yedi bin(6-7 bin)
Bu göstergeler bir Türk ferdi olarak beni utandiriyor.
Cok saygideger büyügümüz, üstadimiz iyi insan Yavuz Bülent Bakiler hocamiz;
' sözün müsterisi kulaktir '
der.
Bir Türkle, bir batilinin arasindaki fark nedir? sorusunun cevabi beni derinden yaralamistir.
' Türk aklini kullanmaz, batili aklini kullanir '
Sahi bu rencide edici ama, gercegi yansitan sözler hic mi kulagimiza küpe olmadi?
Türk milleti olarak lükse düskünlügümüz asikar.
Bir cok dogru olan söze gülüp gecen millet olduk. Iyi egitimli toplumlarda refahin baslangici hosgörülü yollardan gecer, önyargisiz diyaloglar fertleri erdemli kilar.

Aklimizi kullanmamizin tek yolu okumaktan gecer...