Çöküş Öncesi Son Çıkış Şiiri - Bülent Arkan

Bülent Arkan
577

ŞİİR


71

TAKİPÇİ

Çöküş Öncesi Son Çıkış

Rüzgarın girdabında savrulan hayallerle,
Denizler köpük köpük dalgalar alabora.
Gözyaşları dizginsiz dönüşürken sellere,
Ufuk, kızıl kıyamet ardından kopar bora.

Toprakta yitirilmiş bereketin sureti,
Delik deşik atmosfer felaket işareti.
Ormanlar kül katmanı üstümde harareti;
Yolculuk kıyamete, bütün yelkenler fora.

Felaket uzak değil, bir nefes yakınlarda;
İnsanlık tepe taklak en vahşi akınlarda.
Gen izleri kaybolmuş gök buğday ekinlerde;
Reçber hali perişan, yüreği döşmüş dara.

Savaş, açlık, sefalet çadırlarda baş köşe;
Ezenler dünyasında doymak dahi endişe.
Ezilen diyarında ekmek değmiyor dişe;
Cenahlar arasında çokça açılmış ara.

İnsanlık kurtulmalı adaletsiz nemadan;
Bizi kurtar, Allah'ım; riyakar "ulemadan".
Bir ışık bekliyoruz yedi katlı semadan;
El-Kahhar sıfatınla kapansın derin yara...

Bülent Arkan
Kayıt Tarihi : 28.10.2024 03:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Bülent Arkan
    Bülent Arkan

    Şiirdeki dünya gerçeğini ülkemize uyarlayan bir yorum, epeyce derin olmuş şiirin altını kazmışsınız gönlünüze bereket.teşekkür ederim.

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    Bu bir "ince plandı..."
    Hani meşhur kıssa ya, "kurbağa" hikayesi,

    Öyle...

    "Makarna, pirinç, koli koli" başladı,Alıştırma,
    Sonra "yazın kömürle!"
    Sonra "banka kredisiyle emekli yaratmakla"
    Dullara maaş bağlamakla!

    Derken
    Alıştı,
    Bağımlı oldu!

    İşte "çekirdek" dedikleri buydu!

    Sonra zengin ettikleri
    Kollayıp "ehil mi değil mi" bakmadan "adamına göre iş" buldukları,
    Anayı, babayı, eşi, çoluk çocuğunu "parayla" baktırdıkları!

    Hulasa "çalışmadan kazanan", yorulmadan mal, mülk sahibi olan bir "toplum" yarattıkları
    Niyetlerin nereye doğru olduğunun belirtisiydi,
    Anlamadık!
    İşimize gelmedi!

    Oysa binlerce yıl önce Konfiçyus söylemişti gerçeği, "Bana balık yemeği değil, balık tutmayı öğretin" diye!
    Biz de tam tersini!

    Derken;
    "Açılım, saçılım"
    Balyoz, Ergenekon,
    Yargıyı ele geçirme referandumu,

    Ayılmadık bir türlü!

    Dediğinin tersini yapanları değil
    "Gerçeği konuşanları" suçladık!

    Ve olan oldu,
    "Masal dinlemeyi, uyumayı, uyutulmayı" olağanlaştırdık,
    "Nas" dediler,
    Ekonomiyi "göz açıp kapayana kadar" dediler,

    Nereden, nereye...

    Artık şaşırmıyoruz değil mi Bülent Bey, Kardeşim...
    Şaşılacak ne kaldı ki!

    "Atı alan Üsküdar'ı çoktan geçti!"

    Tebrikler "derilerdeki" şiire...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Bülent Arkan